GOEBBELS YAŞIYOR!!
Propaganda kitlelerin duygu, tutum ve davranışlarının istenilen bir konu etrafında manipüle edilmesi olarak ifade edilebilir. Kavramın anlam olarak negatif bir çağrışımı bulunmaktadır. Buna başta Nazi Almanyası olmak üzere siyasiler ve basın tarafından oturtulduğu zeminin neden olduğu söylenebilir.
Özellikle Nazi Almanyası döneminde Hitler ve onun propaganda bakanı Goebbels tarafından şekillenen bir siyasal iletişim biçimi haline gelmiştir. Goebbels’in propaganda anlayışının arkasında problemli bir tekseslilik isteği yatmaktadır. Zira Goebbels bir partinin ülke yönetimini ele aldığında parti ideolojisinin artık devletin de ideolojisi olduğuna inanmaktadır.
Hitler’in kendisine sorulan “Küçük bir azınlık olarak 60 milyon kişi üzerinde nasıl diktatörlük kurabileceğinizi düşünürsünüz?” sorusuna, “Eğer koca bir ulus delicesine korkuyorsa ve devleti dönüştürecek güce sahip sadece bin kişi kaldıysa ulus dediğiniz aslında o bin kişiden ibarettir” yanıtını vermiştir.
2000 li yıllar dan sonraki hem Avrupa ve hemde kıta amerik ülkerinde , siyasi partilerin iktidar olma hedeflerin de koydukları proğramlar , siyasi esnekliği ve algı yönetimi açısından başarılı olmaları bir tez konusu olarak yukardaki yöntemleriyle GOEBBELS İ anımsatmaktadır.
Yöntemlerde kullanılan, . Siyasilerin farklı seçmen gruplarına farklı biçimde seslenmelerini Goebbels esneklik kavramıyla meşrulaştırmaktadır. Propagandacının bir işadamına farklı, seçim minibüsündeki şoföre farklı konuşabileceğini ifade etmektedir.Algı bir tercih olmaktan öte, karar verici bir tanımlanmadır.Algı aslında meşruiyet kazanmak, kamuoyu oluşturmak , rakibini bu yönde çözerek başarıyı elde etmeyi hedeflemektedir.
Dünya siyasi kazanım tarihi , siyasi partilerin uyguladıkları propoganda yöntemlerinin tarihidir, Macaristan da Orban, Hindistanda Modi, İtalya, Avusturya dan işveç ‘ e kadar yeni bir dönüşümün ve tekrarı olan propoganda aslında, yeni yüzyıla yeni liderlerin tekrar tekrar iktidar olma becerilerinin bu yöntemler olduğunun kanıtıdır.
İsim takarak, Rakibi çok iyi tanıyarak,Halktan biri gibi tanıtarak, Koz biriktirerek tanık göstererek ve hatalı olmasına karşın, ondan haklı çıkmayı başarma yöntemleri, işte bu her bir lider için, yok aslında birbirimizden farkımız demenin en güzel sahnesidir.
Teknik olarak bu yöntemin en vurucu, gücü yazılı ve görsel medyanın sahipleri olmazsa olmazıdır. Medya patronlarının el değiştirerek, iktidar kulübüne üye olmalarıyla başlanılan ve stüdyolarında gündelik değişikliklerle yazar, siyasetçi, akademisyen gazeteci tanınan kimliklerle doğruluğun teyid edildiği bir algının, belleklere yavaş yavaş zikredilmesidir.
Örneğin Goebbels diyor ki; “Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır… Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır.” Ve sonra bunlar bizi kıskanıyor denirse.. İnanan çıkacaktır.
Goebbels diyor ki; “Halkı her zaman ateşleyin, asla soğumasına ve düşünmesine izin vermeyin.”Ve sonra bu kardeşinize yetkiyi verin denmez mi?
Goebbels diyor ki; “Asla kendinizden başka birine hareket alanı bırakmayın”
Ve arkasından, 21. Yüzyıla damgasını vuran liderin torunlarıyız denmez mi?
Goebbels diyor ki; “Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin. Asla rakibinizin üstün bir yanı olduğunu kabul etmeyin.”
Ve bağıra çağıra Dış güçler… Beşinci kol… İçimizdeki hainler…denmez mi?
Bir defa şunu bir bilimsel yargı olarak belirtelim ki, okumuşluk düzeyi düşük ülkelerde, siyasi parti liderlerinin söylediği ”Büyük yalanlar” siyaset de doğru orantılı olarak kitlelere çekim gücü etkisi yapar. İnsan metaforlardan sonuç çıkarma eğilimindedir. Anekdotlardan telkini kişi kendisi çıkarmış olur. Bu yüzden başdan çıkarılacak direnç kırılmıştır bile..
Kısaca yukarda bahsettiğim yeni roller ve yüzler, 21 . yüz<yılın sınıflar, ideolojiler olmaktan uzak bir yeniş dünya insanlığınıda bahşediyor, ideolojik kamplaşma olmaktan çıkan popülüst algı yöntemlerine mahkum! Bir insanlığın yeni hedeflerine açık olacak,İnsanlık kendi onur şavaşlarına göz yaşı dökerken… Yeni GOEBBELS ler çıkacak ve yaşıyacak..