Mursi’yi Ne Kadar Çabuk Unuttunuz?

Tarık ŞEKER

Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümü üzerinden yıllar geçti, ancak onun hatırası hala hafızalardan silinmedi. Ne yazık ki, birçok kişi ve kurum Mursi’nin yaşadıklarını çabucak unuttu. Bu yazıda, Mursi’nin yaşadıkları, darbenin arkasındaki güçler ve ardından gelen sessizlik üzerine birkaç kelam etmek istiyorum.

Mursi’nin Hatırası

Muhammed Mursi, Mısır’da halkın iradesiyle seçilen ilk Cumhurbaşkanıydı. Onun döneminde Mısır, demokrasi yolunda önemli adımlar atmıştı. Ancak Mursi, iktidarının sadece bir yıl sonrasında askeri bir darbeyle devrildi ve ardından hapsedildi. Hapsedildiği süre boyunca insan hakları ihlalleri ve kötü muameleyle karşı karşıya kaldı. Mursi’nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesi, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Ancak bu yankı ne yazık ki kısa süreli oldu. Bugün, Mursi’nin ölümünün üzerinden geçen zamana rağmen, onun hatırası ve yaşadıkları çoğu kişi tarafından unutulmuş gibi görünüyor.

Sisi ve Zalim Yönetimi

Darbenin başında, şu anki Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi vardı. Sisi, Mursi’yi deviren ve Mısır’ı demir yumrukla yöneten kişidir. Onun yönetimi altında, Mısır’da baskılar arttı, muhalifler susturuldu ve insan hakları ihlalleri yaygınlaştı. Sisi’nin zalim yönetimi, Mısır halkının demokrasi umutlarını kırdı ve ülkeyi daha da karanlık bir döneme sürükledi. Sisi’nin ABD ile olan yakın ilişkileri ise, darbenin arkasındaki uluslararası desteği gözler önüne seriyor.

ABD’nin Rolü

Mısır’daki darbenin asıl mimarının kim olduğunu sorgulamak gerekiyor. Sisi, darbeyi gerçekleştiren kişi olarak öne çıksa da, arkasındaki en büyük destekçi ABD idi. ABD, Mısır’daki çıkarlarını korumak ve bölgedeki stratejik dengeleri sağlamak adına Sisi’ye açık destek verdi. Darbenin ardından, ABD’nin Mısır’a yaptığı yardımlar ve askeri destek, Sisi’nin iktidarını pekiştirdi ve onun zalim yönetimine göz yumulmasına neden oldu. Bu durum, demokrasiyi ve insan haklarını savunanların büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına neden oldu.

Sessiz Kalanlar

Mursi’nin ölümünün ardından, birçok lider ve uluslararası kuruluş sadece sembolik kınama mesajları yayımlamakla yetindi. Mısır’daki askeri yönetimin baskıları ve insan hakları ihlalleri konusunda ciddi adımlar atılmadı. Bu sessizlik, Mursi’nin hatırasına ve Mısır halkının demokrasi mücadelesine büyük bir saygısızlık olarak değerlendirilmeli.

Mursi’nin yaşadıkları ve onun ardından gelen sessizlik, aslında bize demokrasinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Demokrasi ve insan hakları konusunda güçlü bir duruş sergilemek yerine, çıkarlar ve kısa vadeli kazançlar uğruna sessiz kalmak, uzun vadede büyük bedeller ödenmesine neden olacaktır.

Hatırlamak ve Hatırlatmak

Bugün, Mursi’yi ve onun mücadelesini hatırlamak, sadece Mısır halkı için değil, tüm dünya için önemli bir görevdir. Onun yaşadıkları, demokrasi mücadelesi veren tüm halklar için bir ders niteliğindedir. Demokrasiye ve insan haklarına olan inancımızı tazelemek ve bu uğurda mücadele edenleri unutmamak zorundayız.

Sonuç olarak, Mursi’yi ne kadar çabuk unuttuğumuzu sorgularken, aslında kendimize ne kadar çabuk unuttuğumuzu da sormamız gerekiyor. Adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelesi verenleri unutmamak ve onların hatıralarını yaşatmak, bizlere düşen en büyük sorumluluktur. Unutmayalım ki, bir insanı unutturmak, onun mücadelesini ve değerlerini de yok saymak anlamına gelir. Mursi’yi ve onun mücadelesini unutmamak, geleceğimiz için atacağımız en önemli adımlardan biridir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ