Bağımsız Emekliler Sendikası’ndan Örnek Dayanışma: “Beslenme Çantası Boş Kalmasın” Projesi Başladı

Bağımsız Emekliler Sendikası, yoksulluğun en ağır sonuçlarından biri olan çocukların açlığına dikkat çekmek ve buna çözüm üretmek amacıyla anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. “Beslenme Çantası Boş Kalmasın” adı verilen bu proje, sadece bir yardım kampanyası değil, aynı zamanda toplumsal vicdanın harekete geçirilmesi çağrısıdır.

Sendika Üyesi Zeki Baştürk, proje kapsamında yaptığı açıklamada, paylaşmanın insanlık erdemlerinin başında geldiğini hatırlatarak şu sözlerle seslendi:

“Bir mum, diğer mumu tutuşturduğunda ışığından hiçbir şey kaybetmez. Biz de çocuklarımızın çantasına koyduğumuz bir kutu süt, bir meyve, bir dilim ekmekle yoksullaşmayız. Tam tersine çoğalırız, güçleniriz, aydınlanırız.”

“Bir Çocuğun Açlığı, Toplumun Geleceğini Karartır”

Baştürk, Türkiye’de artan ekonomik kriz ve yoksulluk nedeniyle okula aç giden çocuk sayısının her geçen gün arttığını vurguladı. Bu durumun sadece bireysel değil, toplumsal bir çöküşün habercisi olduğunu belirten Baştürk:
“Bir çocuğun açlığı sadece o çocuğun değil, hepimizin geleceğini karartır. Eğitim hakkı, sadece okula gitmekle değil, sağlıklı ve dengeli beslenmeyle mümkündür.”

“Emekliler Olarak Susmayacağız, Seyretmeyeceğiz”

Bağımsız Emekliler Sendikası olarak, yıllarca ülkeye emek veren insanların bir kez daha elini taşın altına koyduğunu belirten Baştürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bu ülkenin hafızasıyız. Geçmişte nasıl emek verdiysen bugün de toplumun vicdanı olmaya kararlıyız. Susmayacağız, seyretmeyeceğiz. Çocuklarımızın aç kaldığı bir ülkede huzur olmaz, adalet olmaz, gelecek olmaz.”

Dayanışmaya Çağrı: “Bir Mum da Siz Yakın”

Zeki Baştürk, tüm yurttaşlara seslenerek, dayanışma çağrısında bulundu:

“Karanlığa küfretmek yerine bir mum da siz yakın. Bir dilim ekmek, bir küçük destek bile çocuklarımızın hayatını değiştirir. Paylaşılan ekmek büyür, paylaşılan ışık çoğalır. Hep birlikte bu karanlığı aydınlatabiliriz.”

Bağımsız Emekliler Sendikası’nın bu anlamlı adımı, sadece bir yardım çağrısı değil; toplumun vicdanına atılan güçlü bir çığlık, çocukların sessiz feryadına uzatılan umut eli olarak kayıtlara geçti.