Adaletin Takvimi Geri mi Sayıyor?

Tarık ŞEKER

Gemlik’in meydanında kurulan o küçük stant, aslında büyük bir feryadın simgesiydi bugün. Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) Bursa İl ve Gemlik Temsilcilikleri, “1 güne 17 yıl beklememek için alanlardayız” diyerek ses verdi. Ben de o sese kulak verdim, onların yanına gittim. Çünkü bu çağrı duyulmazsa, bu ülkede hak aramanın anlamı kalmayacak.

 

Evet, bir günle tam 17 yıl bekleyen insanlar var bu ülkede.
İşine 8 Eylül 1999’da giren emekli olmuş, 9 Eylül’de giren hâlâ çalışıyor.
Bu bir hata değil, bu düpedüz adaletsizlik.

Bu İnsanlar Ne İstiyor?

EMADDER üyeleriyle konuştuğumda fark ettim ki, talepleri öyle uçuk kaçık değil. Ne maaş pazarlığı yapıyorlar, ne ayrıcalık. Sadece diyorlar ki:
“Aynı işi yaptığımız, aynı primi ödediğimiz insanlarla aynı haklara sahip olalım.”
Bu kadar net. Yani aslında istedikleri sadece adalet.

Geciken Emeklilik, Eksilen Hayatlar

Bir baba düşünün, evladını okutmak için gece gündüz çalışmış. Şimdi dizlerinde derman kalmamış ama hâlâ bir iş yerinde kart basıyor. Çünkü emekli olamıyor.
Bir anne düşünün, yıllarca çalışmış ama sigorta girişi bir gün geç yapıldığı için emekli olması gereken yaştan 17 yıl sonra emekli olacak.
Sadece bir gün yüzünden!

İnsan ömrü 80 yıl. Bunun 40 yılı çalışmayla geçiyor. O son 10 yılda biraz huzur, biraz dinlenme, torun sevinci yaşamak istiyor insanlar. Ama devlet, “Sen 17 yıl daha bekle” diyor.
Bu kabul edilebilir mi?

Devletin Geriye Yürüyen Yasası

1999’da çıkarılan yasa ile emeklilik sistemi değişti ama bu yasa geriye doğru işletildi. Hukukta en temel kuraldır: Yasa geriye yürümez. Ama bu ülkede yürüdü.
Ve o günden bugüne milyonlarca insan, yaş şartına takıldı. Yani ne yaşlısın ne genç. Ne çalışabiliyorsun ne emekli olabiliyorsun.
Arada kalmış bir kuşaksın. Kimse seni duymuyor.

Siyasiler Nerede?

EMADDER’in sesi sokakta duyuluyor da Ankara’da neden duyulmuyor?
Meclis’te verilen önergeler neden rafa kaldırılıyor?
Bu insanların kaderi oy zamanı mı hatırlanacak sadece?

Siyasi irade eğer gerçekten milletin sorunlarına çözüm arıyorsa, kademeli emeklilik sistemini bir an önce hayata geçirmelidir. Bu insanların kaybedecek daha fazla zamanı yok. Zaten çok şey kaybettiler.

Bu Bir Sessizlik Değil, Sabırdır

Bugün meydanlarda gördüğümüz kalabalıklar sadece bir hak arayışında değil; aynı zamanda sabrın, saygının ve sessizliğin taşıdığı gücü sergiliyor.
Bu insanlar bağırmıyor, yakmıyor, yıkmıyor. Ama sabrederek, kararlılıkla direniyor. İşte bu duruş, gerçek bir toplumsal olgunluğun göstergesi. Bu sese kulak tıkayanlar, yarın kendi sessizliklerinde boğulabilirler.

Unutmayın: 1 güne 17 yıl beklenmez!
Bugün onların, yarın hepimizin meselesi olabilir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ