“ADALET DİYE OY İSTİYORSUNUZ, BU MİLLETE ZULMEDİYORSUNUZ”

Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, TBMM Genel Kurulunda 2026 yılı Bütçe Teklifi’nin geneli üzerine yaptığı konuşmada iktidarın 23 yıllık icraatlarını sert sözlerle eleştirdi. Bütçenin sadece rakamlardan ibaret olmadığını vurgulayan Doğan, gelinen noktada Türkiye’nin derin bir sosyal, ekonomik ve ahlaki krizle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Konuşmasına seçim vurgusuyla başlayan Doğan, iktidar sıralarından sıkça dile getirilen “Bizi millet seçti” savunmasına dikkat çekerek, 2023 seçimlerinin gerçek anlamını hatırlattı. Doğan, seçimlerin bir onay değil, zorunlu bir son tercih olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“2023 seçimlerinde bu millet biliyordu ki siyaseten abdestiniz bozuktu, siyaseten kıbleniz de sıkıntılıydı. Ama toplumu öyle tahrik ettiniz, öyle duygularla oynadınız ki son defa bu yetki size verildi. Bu, bir başarı değil; bir son uyarıdır.”
“Bir tane iyiye giden örnek söyleyin, ayakta alkışlayayım”
İktidarın uzun yıllardır aynı savunma refleksiyle hareket ettiğini söyleyen Doğan, AK Parti’nin 23 yıllık iktidarında toplumun hangi alanında iyileşme yaşandığını sorguladı. Yolsuzluktan israfa, şiddetten bağımlılığa kadar birçok başlıkta tablonun ağırlaştığını ifade eden Doğan, Genel Kurulda şu çağrıyı yaptı:
“Yirmi üç yıllık iktidarınız döneminde, kanunlara göre suç olan, inancımıza göre günah olan, geleneklerimize göre ayıp olan bir konu söyleyin ki azalma olmuş olsun. Bir tane numunelik örnek söyleyin, ben sizi ayakta alkışlayayım.”
“Bu ülke her gün geçimi konuşuyorsa büyük bir sorun vardır”
Türkiye’nin sahip olduğu doğal kaynaklara, genç nüfusa ve tarihsel mirasa rağmen her gün geçim sıkıntısının konuşuluyor olmasının iktidarın en büyük başarısızlığı olduğunu vurgulayan Doğan, yaşanan tabloyu “derin bir çöküş” olarak niteledi. Ekonomik krizin toplumsal hayata yansımasına dikkat çeken Doğan, şu sözlerle tabloyu özetledi:
“Sabah okula giden çocuğunun cebine simit parası koyamayan babaların olduğu bir Türkiye’deyiz. Veriler, çocukların beşte birinin kahvaltı yapmadan okula gittiğini söylüyor. Üniversite bitirdiği hâlde 30 yaşında ailesinden harçlık isteyen gençlerin olduğu bir ülkedeyiz.”
Emekli, genç, köylü; Herkes ayakta kalma mücadelesi veriyor
Konuşmasında emeklilerin, gençlerin ve kırsaldan koparılan ailelerin durumuna da değinen Doğan, sosyal çöküşün artık istisna değil, yaygın bir gerçeklik hâline geldiğini belirtti. Emekli maaşlarıyla yaşamını sürdüremeyen insanların dramına dikkat çeken Doğan, şu ifadeleri kullandı:
“Emekli olduğu hâlde kızının çeyiz parasını ödemek için maden ocağında çalışırken hayatını kaybeden insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kimisi çöpten ekmek topluyor, kimisi AŞTİ’ye sığınıyor, kimisi otellerde, banyosu tuvaleti olmayan yerlerde hayatta kalmaya çalışıyor.”
“Bu bir beka meselesidir: 10 milyon genç madde bağımlısı”
Gençlik sorunlarını “beka meselesi” olarak tanımlayan Doğan, madde bağımlılığının ulaştığı boyutlara dikkat çekti. Kırsalın boşaltılması ve kentlerde sosyal çözülmenin hızlanmasının ağır sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Doğan, şunları söyledi:
“10 milyon gencimiz madde bağımlısı. Bir beka meselesi mi arıyorsunuz? Üzerinde çalışmanız gereken konu tam olarak budur.”
“İktidarda kalmak için zalimlerle iş birliği yapıldı”
Konuşmasının son bölümünde dış politika ve borçlanma ilişkilerine değinen Doğan, iktidarın iktidarda kalma uğruna küresel güçlerle kurduğu ilişkilerin ülkeyi çıkmaza sürüklediğini ifade etti. AK Parti’nin söylem ile icraat arasındaki çelişkisini sert sözlerle eleştiren Doğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“AK PARTİ, kendisine oy verenlerin hoşuna gidecek cümleler kuruyor ama parayı verenlerin hoşuna gidecek icraatları yapıyor. ‘Filistin’ diye oy istiyorsunuz, ticaret kılıfı altında İsrail’e yardım ediyorsunuz. ‘Adalet’ diye oy istiyorsunuz, bu millete zulmediyorsunuz.”
Konuşmasını çarpıcı bir hatırlatmayla tamamlayan Mesut Doğan, iktidarın temel yanılgısını şu sözlerle özetledi:
“Yola diz çökerek başlayanlar, yol boyunca sürünmeye mahkûmdurlar. Siz, birilerinden söz aldıktan sonra yolun sonuna kadar rahat yürüyeceğinizi zannettiniz ama bunun böyle olmadığını bütün millete yaşattınız.”