Kadına Şiddete Karşı Sessizliğimiz Suç Ortaklığıdır

Tarık ŞEKER

Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artarak toplumumuzu derinden sarsıyor. Özellikle 2024 yılına girdiğimizden bu yana yaşanan olaylar, bu sorunun daha da ciddi bir boyut kazandığını gösteriyor. Kadınlar, toplumsal hayatın her kesiminde şiddete maruz kalmakta; sanki güvenli bir alan kalmamış gibi hissediyorlar. Son dönemde İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil gibi isimler, acımasızca öldürülen kadınlardan sadece birkaç örnek. Kadına yönelik şiddet olayları artık bireysel trajediler olmaktan çıkıp, toplumsal bir felaket haline gelmiş durumda.

Kadın yalnızca bir birey değildir; o aynı zamanda bir anne, bir kız kardeş, bir eş ve bir dosttur. Kadına yönelik her türlü şiddet, toplumun temel taşlarını zedeler. Bir kadının öldürülmesi, yalnızca bir kişinin hayatını değil, çevresindeki herkesin hayatını etkiler ve geride derin yaralar bırakır. Şiddet yalnızca bir bireyi yok etmekle kalmaz; toplumsal yapıyı, güveni ve huzuru da parçalar.

Artan Kadın Cinayetleri: 2024’te Neler Yaşandı?

2024 yılına geldiğimizde, Türkiye’de sadece yılın ilk yarısında 245 kadın öldürüldü ve maalesef bu sayı hızla artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yılın sonunda toplam 334 kadın cinayeti işlenmişti. Bu artış, kadına yönelik şiddetle mücadelede hala büyük eksikliklerin olduğunu gösteriyor. Yasalar ve koruma kararları yetersiz kalıyor; kadınlar, en temel hakları olan yaşama hakkını bile güvence altına alamıyorlar.

Kadın cinayetlerinin yanında, taciz ve tecavüz girişimleri de giderek yaygınlaşıyor. İstanbul’un en işlek noktalarından birinde, bir kadına tecavüz girişiminde bulunuldu ve çevredeki insanlar bu olaya kayıtsız kaldı. Yüzlerce kişi, olayı izlemek yerine sanki hiçbir şey yokmuş gibi yollarına devam etti. Bu kayıtsızlık, toplumun kadına yönelik şiddeti normalleştirdiğinin açık bir göstergesi.

Gelişmiş Ülkelerde Kadın Koruma Yasaları

Kadına yönelik şiddetle mücadelede örnek alınabilecek birçok gelişmiş ülke var. İsveç, kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusunda dünya çapında öne çıkan ülkelerden biri. İsveç’te kadınlar için güçlü koruma yasaları uygulanmakta ve aile içi şiddetle mücadelede sıkı düzenlemeler yer almakta. Kadınlar, iş dünyasında, toplumsal hayatta ve eğitimde erkeklerle eşit haklara sahipler. Devlet, kadınlara yönelik her türlü şiddet olayında mağdurlara tam destek vermekte ve şiddet en ağır şekilde cezalandırılmaktadır.

Kadın Haklarının Olmadığı Ülkeler: Afganistan Örneği

Diğer yandan, kadının haklarının neredeyse hiç tanınmadığı ülkeler de var. Afganistan, bu ülkeler arasında başı çekiyor. Taliban rejimi altında kadınlar, eğitim ve iş hayatından tamamen dışlanmış durumda. Sokağa çıkmaları dahi bir erkek refakatçiye bağlı hale gelmiş. Eğitim hakları ellerinden alınmış, çalışmaları yasaklanmış, toplumdan dışlanmış bir halde yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu ülkede kadınlar her gün tehdit altında yaşamak zorunda bırakılıyor.

İslam’da Kadının Önemi

İslam’da kadının önemi, Kur’an-ı Kerim’de de açıkça belirtilmiştir. Kadın, İslam’da son derece değerli bir varlık olarak kabul edilir ve hem manevi hem toplumsal olarak korunur. Kadınlar, bir anne olarak kutsal kabul edilir ve saygı görmeleri emredilir. Hz. Muhammed (s.a.v.), “Kadınlar size Allah’ın emanetidir” diyerek kadınlara karşı şiddeti ve haksızlığı yasaklamıştır. İslam’da kadınların eğitim görmeleri, çalışmaları ve topluma aktif katılım göstermeleri desteklenmiştir. Ancak ne yazık ki, İslam’ın bu öğretisi bazı toplumlarda doğru uygulanmamış ve kadınlar hala hak ettikleri değeri görememektedir.

Kur’an’da kadın haklarına yer verilen bazı önemli ayetler şunlardır:

Nisa Suresi (Kadınlar Suresi)

Bu sure, kadınların miras haklarından evlilikteki haklarına kadar geniş kapsamlı düzenlemeler getirir:

Nisa Suresi 1. Ayet: “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden de birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkun…” Bu ayet, kadın ve erkeğin aynı kaynaktan geldiğini ve eşit olduklarını vurgular.

Nisa Suresi 19. Ayet: “Kadınlara zorla mirasçı olmanız helal değildir. Onlara verdiklerinizin bir kısmını almak için baskı yapmayın…”

Ahzab Suresi

Kadınların iffetinin korunmasını ve onlara saygı gösterilmesini öne çıkarır:

Ahzab Suresi 35. Ayet: “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir. İyiliği emreder, kötülükten men ederler…”

Bakara Suresi

Kadınların haklarını ve toplumdaki yerini vurgulayan önemli bir suredir:

Bakara Suresi 228. Ayet: “Kadınların da maruf çerçevesinde hakları vardır, erkeklerin üzerindeki hakları gibi…”

Toplumsal Duyarlılığı Artırmalıyız

Kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal duyarlılığı artırmak büyük bir önem taşıyor. Şiddeti görmezden gelmek, sessiz kalmak bu sorunun büyümesine neden oluyor. Kadına yönelik her türlü şiddet olayına karşı durmak, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Sessiz kaldığımız her an, bir başka kadın hayatını kaybediyor ve bu durumun durdurulması için toplum olarak sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.

Sonuç Olarak: Sesimizi Yükseltmeliyiz

Kadına yönelik şiddeti durdurmak için yasal düzenlemeler güçlendirilmeli ve toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Ancak en önemlisi, toplum olarak bu soruna karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Kadın cinayetlerinin ve şiddetin son bulması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi şarttır. Kadınların haklarını savunmalı, şiddetin karşısında durmalı ve toplumsal birliğimizi güçlendirmeliyiz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ