Züccaciye Sendikası Değil, Etkili Sendikayız!

Türk Diyanet Vakfı- Sen Genel Başkan Yardımcıları Hilmi ŞANLI’dan son uyarı!

Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı şöyle dedi;Türk Diyanet Vakıf’Sen’in kuruluş ilkesini, ülkenin milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüğü olarak belirlemesi, bu kurumun dünya ve ülke gerçeklerini ve milletimizi yok etmek isteyenlerin oyunlarını, kurulduğu günlerde gördüğünün ifadesidir. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Diyanet Vakıf-Sen yalnızca ücret sendikacılığı yapmayıp, aynı zamanda toplumun ve çalışanlarımızın bütün sıkıntılarıyla yakından ilgilenmektedir. Türk Diyanet Vakıf-Sen güçlü bir demokratik kitle örgütüdür. Türk Diyanet Vakıf-Sen, Türkiye sevdalılarının bir araya geldiği “bizim ilkemiz önce ülkemiz” prensibini ön plana çıkaran, “çalışan, üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiğini mutlaka alan” bir sendikacılık anlayışıyla hizmet vermektedir. Başlangıçtaki hedefleriniz, geleceğinizi belirler.

Büyük olmak, sonradan kazanılan bir özellik değildir. Kurulduğunuz ilk anda büyük ya da küçük olursunuz. İdealleriniz, düsturunuz, ilkeleriniz sizin büyük olduğunuzu tescil eder. Bu nedenle Türk Diyanet Vakıf- Sen ,kurulduğu an itibarı ile büyük bir oluşumdur. Çünkü Türk Diyanet Vakıf- Sen, temellerini büyük Türk milletinden alan, büyük idealleri, önemli ilkeleri olan bir Federasyondur. Sendikamızın Yaptığı her eylem ve söylem ses getirmektedir. Söylediği her şey toplumda merak ve ilgi konusu olmaktadır. İlgili ilgisiz herkesin gözü kulağı Bizim üzerimizdedir. Tüm engellere rağmen artık basında en çok haber olan sendika haline gelmiştir. Geçmişten ders alabilmek, günü yorumlayabilmek, geleceği görebilmek… işte büyük olmak budur. Türkiye Konfederasyonumuz, geçen 31 yıl zarfında bunu başarabilmiş, büyük bir konfederasyondur. Siyaset yapma serbestisi bulunan ancak siyasi kuruluşlara paravan ve piyon olmayan, Sendikal hareketin odağında çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi olması gerektiğine inanan; dolayısı ile sendikal hareketi temel hedefinden saptıracak suistimallere taviz vermeyen, Her türlü faaliyetlerinin özellikle üyelerinin ve herkesin denetimine açık, gerçek anlamda şeffaflık ilkesinin hakim olduğu bir sendikacılık anlayışı geliştirmiştir dedi.

Şanlı sözlerini şöyle sürdürdü, 3600 ek gösterge alamayan veri hazırlama ve kontrol işletmeni, şef ve uzman kadrolarında çalışan memurlarımıza da ünvan farkı aranmaksızın 2. Dereceye yükselen her bir görevlinin yararlandırılmasını şiddetle talep ediyoruz. Ayırım yapmaksızın 4/B li olarak çalışan tüm personelin kadroya alınmalarını bekliyoruz. Vaiz, murakıp, din hizmetleri uzmanı kadrolarında görev yapanların özlük haklarının acilen iyileştirilmesini talep ediyoruz. Uzman ve baş vaiz, imam-Hatip, kur’a Kursu Öğreticisi ve müezzin kadroları geliştirilerek sınavsız olarak, uzmanlık için 8 yıl , baş vaiz, baş imam, baş kur’an Kursu Öğreticisi ve baş müezzin içinde 12 yılını tamamlayan herkese verilmesini bekliyoruz. Ayrıca ödenen ücretlerin en az Milli Eğitim Bakanlığında çalışanlar kadar olmasını bekliyoruz. İlçe Müftülerinin ek göstergeleri yeniden gözden geçirilerek, Çalışma yıllarına göre tıpkı Emniyet Genel müdürlüğü’nde olduğu gibi 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf ilçe müftüsü ünvânı verilmesi yerinde olacaktır. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personelin bitirdikleri okul durumuna göre atana bilecekleri kadrolara atanmalarını istiyoruz. Düz memur kadrosunda çalışanların maaş ve özlük durumu acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan Aşçılarımız hala Yardımcı Hizmetler sınıfında değerlendirilmektedir. Bu arkadaşlarımıza bir an önce aşçı kadrosu verilmesini istiyoruz.” dedi.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ