VATANDAŞ İSYANDA: NİLÜFER BELEDİYESİ’NİN KATI ATIK BEDELİ UYGULAMALARI TEPKİ ÇEKİYOR

Nilüfer Belediyesi’nin katı atık bedellerine ilişkin uygulamaları, son dönemde hem vatandaşlar hem de yerel yöneticiler tarafından sert eleştirilere maruz kalıyor. Özellikle ofis, küçük işletme ve konut sahipleri, geçmişe dönük yüksek tutarlı borçlandırmalar ve artan ücret tarifeleri nedeniyle mağduriyet yaşadıklarını dile getiriyorlar.
VATANDAŞLARIN TEPKİLERİ
Şikayetvar platformunda yer alan bazı kullanıcı yorumlarına göre, örneğin 70 m²’lik bir ofis için geçmişe dönük 9.934 TL katı atık bedeli talep edilmiştir. Benzer şekilde, 40 m²’lik bir müşavirlik ofisine yıllık 2.341,09 TL, 50 m²’lik depo alanına ise yıllık 4.600 TL gibi yüksek bedeller yansıtılmıştır. Vatandaşlar, bu ücretlerin adil olmadığını ve hizmet karşılığı olmadığını belirtmektedirler
HUKUKİ SÜREÇ VE MAHKEME KARARLARI
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin su faturalarına dahil edilen ilçe belediyelerine ait katı atık bedelini kaldırma kararı, Nilüfer ve Mudanya Belediyeleri tarafından yargıya taşınmış ve bu belediyeler davayı kazanmıştır. Mahkeme, katı atık bedellerinin su faturalarıyla tahsil edilmesine son verilmesi ve bu bedellerin ilgili ilçe belediyelerince tahsil edilmesine dair Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararında hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetmiştir
YENİ ÜCRETLENDİRME POLİTİKALARI
Nilüfer Belediyesi, tadilat atıklarının ücretli olarak toplanması için karar almıştır. Belediye Meclisi oybirliği ile söz konusu talebi onaylarken, çuval başına iş yerlerinden 40 TL ve konutlardan çuval başına 20 TL alınacağı belirtilmiştir. Atıklarını kendileri bertaraf etmek isteyen işletmelerin ise Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin belirleyeceği hafriyat tadilat döküm sahalarına atıklarını kendi imkanlarıyla tüm sorumluluk kendilerine ait olmak üzere götürebilecekleri ifade edilmiştir
SONUÇ VE ÖNERİLER
Nilüfer Belediyesi’nin katı atık bedellerine ilişkin uygulamaları, hem maliyetlerin karşılanması hem de çevre temizliğinin sağlanması açısından önemlidir. Ancak, vatandaşların ve işletmelerin bu bedellerin hesaplanma yöntemleri ve adil olup olmadığı konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Şeffaflık ve iletişim, bu tür uygulamaların kabul edilebilirliğini artıracaktır.
Belediyelerin, hizmetlerin maliyetini karşılamak için gelir elde etme çabaları anlaşılabilir olsa da, bu süreçte vatandaşların ekonomik durumları ve hizmetin karşılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Adil ve şeffaf bir ücretlendirme politikası, hem belediyenin finansal sürdürülebilirliğini sağlar hem de vatandaşların memnuniyetini artırır.