“Toplu Sözleşme Masasına Emeğin Onurunu, Adaletin Talebini Koyacağız!”

Kamu emekçilerini kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos 2026’da başlıyor. Türkiye genelinde yetkili sendikaların hazırlıkları sürerken, YAPI-YOL SEN Bursa Şubesi sürecin startını Bursa’dan verdi. Şube Başkanı Okan Okumuş, sert ifadelerle toplu sözleşme sürecine ve kamu emekçilerinin yaşadığı ekonomik kıyıma dikkat çekti.

“Emekçinin sırtından geçinen düzene son vereceğiz”
Yapı-Yol Sen Bursa Şube Başkanı Okan Okumuş açıklamasında, milyonlarca kamu emekçisinin her geçen gün daha da yoksullaştığını belirterek şöyle konuştu:

“2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesi bizler, emeğimizin karşılığını almak ve alın terimizin hakkını savunmak için mücadeleye hazırız. TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla maaşlarımız her gün eriyor. Hükümet, kendi eliyle yarattığı ekonomik krizin bedelini kamu emekçisine, işçiye, emekliye, esnafa ödetiyor!”

“Yoksullukla yaşamaya mahkum ediliyoruz”
Okumuş, açıklamasında kamu çalışanlarının açlık sınırının hemen üzerinde, yoksulluk sınırının ise çok altında maaşlarla yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çekti:

“Kira olmuş 15 bin lira, maaş 20 bin lira! Pazara giden bir memur, etiketleri görünce başını eğiyor. Çocuğunun okul masrafını düşünen bir memur, ay sonunu nasıl getireceğini bilemiyor. Bu koşullarda ayakta kalmamız isteniyor. Buna ne vicdan dayanır ne sabır!”

“Masaya el pençe divan oturmaya değil, hak istemeye gidiyoruz!”
Toplu sözleşme sürecinin kamu emekçileri için bir formaliteye dönüşmesine karşı olduklarını vurgulayan Okumuş:

“Biz masaya pazarlık değil, hak mücadelesi için oturacağız. Masada laf cambazlığına, temsiliyet şovlarına yer yok. Emekçinin onurunu, alın terini hiçe sayan her teklifi masada reddedeceğiz. Taleplerimiz nettir: Gerçek enflasyon üzerinden maaş artışı, kira yardımı, ek göstergede adalet, güvenceli istihdam ve insanca yaşam!”

“Dayanışmayla kazanacağız!”
Yapı-Yol Sen Bursa Şubesi olarak tüm emek ve meslek örgütlerine, sendikalara ortak mücadele çağrısı yapan Okan Okumuş, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu ülkenin gerçek sahipleri emekçilerdir. Bu ülkeyi yönetenler artık sırtını patronlara, ranta değil halka dönmek zorunda! Toplu sözleşme süreci bir dönüm noktasıdır. Ya bu karanlık düzeni kabul edeceğiz ya da direne direne emeğin onurunu kazanacağız. Biz mücadeleye hazırız, kamu emekçisi yalnız değildir!”

YAPI-YOL SEN Bursa Şubesi önümüzdeki günlerde taleplerini detaylandırarak kamuoyuyla paylaşacak. Gözler, 1 Ağustos’ta başlayacak olan tarihi toplu sözleşme masasında olacak.

Açıklamada,

Değerli Mücadele Arkadaşlarım,

Değerli Basın Emekçileri;

2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Toplu- Sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos’ta başlıyor. Biz de Yapı-Yol Sen olarak bugün Toplu Sözleşme sürecinin startını veriyoruz.

Değerli Basın Emekçileri,

Bildiğiniz gibi uzunca bir süredir ülkemizde emekçiler, emekliler, işçiler, çiftçiler, esnaflar ; yani ekmeğini alın teri dökerek kazanmaya çalışanlar hükümetin kendi eliyle yarattığı ekonomik krizin etkisiyle inim inim inletiliyor. TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla maaşlarımız her gün eriyor. Milyonlarca kamu emekçisi açlık sınırının hemen üzerinde, yoksulluk sınırının çok altında maaşlarla yaşamak zorunda bırakılıyor.

Bugün geldiğimiz noktada;

  • Kamu emekçileri kirasını ödeyemiyor.
  • Kamu emekçileri düşmeyen gıda enflasyonu nedeniyle yeterli beslenemiyor.
  • Özelleştirdiğiniz eğitim sisteminde kamu emekçileri çocuklarına nitelikli eğitim veremiyor.

Özetle; Kamu adına vatandaşlara Kamu hizmeti veren Kamu Emekçileri yoksulluğun pençesindedir.

Seyyanen zamlarla, ek ödemelerle Emekliliğe esas taban maaşımızı kuşa çevirdiniz.

Bu yetmiyormuş gibi emeklilik bağlama oranlarını sürekli düşürerek milyonlarca kamu emeklisini açlığa mahkûm ettiniz.

2008 sonrası işe başlayan bir kamu emekçisi 30 yıl çalıştıktan sonra emekli olduğunda çalışırken aldığı maaşın ancak ¼’ünü alabilecek. Yarattığınız bu emeklilik sistemiyle milyonlarca emekliyi açlığa mahkûm ettiğiniz gibi çalışan kamu emekçileri için emekliliği imkânsız hala getirdiniz.

Değerli Dostlar;

Bugünkü kamu idaresi liyakati ve mesleki başarıyı yok sayan, mülakat sistemini ve açıktan atamalarla kamu idarecisi olmanın tek şartının yandaşlık olduğu bir sistemle yönetiliyor.

Seçim sürecinde bizzat Cumhurbaşkanı tarafından mülakatın kaldırılması yönünde söz verildiği halde gerek kamuda işe alımlarda gerekse görevde yükselme sürecinde mülakat adaletsizliği devam ediyor.

Sözün bittiği, bıçağın kemiğe dayandığı yerdeyiz.

Baskıyla, korkuyla örgütlediğiniz, yandaşınız olan, kendilerine utanmadan sendika diyen besleme örgütlerinizle yaptığınız sözüm ona “Toplu Sözleşmelerinizi” kabul etmiyoruz.

Bakanlığın klimalı salonlarında, sendikalarınızın lüks plazalarında oynadığınız “Toplu Sözleşme” orta oyununun bir parçası olmayacağız.

Bugünden itibaren tüm işyerlerini, ülkemizin tüm meydanlarını, tüm caddelerini tüm sokaklarını TİS masası haline getireceğiz.

Yine sahte sözleşmelerle haklarımızı gasp etmeye kalkışırsanız, üretimden gelen gücümüzü kullanmak dahil olmak üzere her türlü eylemi yapacağımızı şimdiden ilan ediyoruz.

4688 sayılı yasayla kamu emekçilerine giydirdiğiniz deli gömleğini yırtıp atacağız .Toplu Pazarlık sisteminin vazgeçilmez parçası olan Grev Hakkımızı kazanana kadar mücadele edeceğiz.

Değerli Basın Emekçileri, Değerli Yol Arkadaşlarım;

Biz Yapı-Yol Sen olarak Karayolları Genel Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, AFAD ve İller Bankası’nda örgütlü bir sendikayız. Örgütlü bulunduğumuz iş yerlerimizde birçok sorun yaşanmaktadır. Burada bu toplu sözleşme dönemizde öne çıkaracağımız taleplerimizi ifade etmek istiyorum:

  • En düşük memur maaşının yoksulluk sınırına çekilmesini, enflasyon dikkate alınarak kamu emekçilerinin maaşlarının her ay güncellenmesini istiyoruz.
  • Gelir vergisinin %10’a çekilerek kalıcı olarak sabitlenmesini istiyoruz.
  • Tüm ek ödemelerin emekliliğe esas taban maaşına yansıtılmasını ve emeklilik bağlama oranının en az %85 olarak belirlenmesini istiyoruz.
  • Kamuda ilk işe alımda ve tüm görevde yükselme süreçlerinde mülakatın kaldırılmasını, adil bir kamu yönetimi sistemi istiyoruz.
  • Örgütlü bulunduğumuz işyerlerinde yoğun olarak istihdam edilen teknik elemanların yıllar içinde uğradıkları kayıpların karşılanmasını istiyoruz.
  • Kamuda kadına yönelik her türlü şiddete, istismara, tacize ve ayrımcılığa karşı sıfır toleransla sendikamızın da içinde bulunacağı kamusal nitelikli “Kadın Birimi” kurulmasını istiyoruz.
  • Tüm çalışanlara 3600 ek gösterge tanımlanmasını, buna uygun adil bir ek gösterge sistemi istiyoruz.
  • Sadaka niteliğindeki toplu sözleşme tazminatı yerine tüm kamu emekçilerine yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye istiyoruz.
  • Tüm kamu emekçilerine yılda bir kez giyim yardımı verilmesini istiyoruz.
  • KHK ile ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin derhal göreve iade edilmesini istiyoruz.
  • Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarına yaptıkları görevin zorluğu, mali ve hukuki sorumluluğu göz önüne alınarak “Karayolları Tazminatı” ödenmesini istiyoruz.
  • Yol yapımı, karla mücadele ve Yol Kontrol Denetim istasyonlarında çalışmakta olan personele ilave ek ücret istiyoruz.
  • Karayolları Genel Müdürlüğü’nde fiilen vekaleten sürdürülen tüm idareci kadrolar için görevde yükselme sınavı açılmasını istiyoruz.
  • Her türlü felakette insan üstü çabalar harcayan AFAD personelinin, insanca yaşayacak ücrete kavuşması için “AFAD Tazminatı” istiyoruz.
  • Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan tüm kamu emekçilerine çalıştıkları her 360 gün için 90 gün fiili hizmet zammı istiyoruz.
  • Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü personelinin merkez ve taşra teşkilatında yaptıkları işin fiziksel ve hukuki sorumluluğu göz önüne alınarak “Çevre Şehircilik Tazminatı” ödenmesini istiyoruz.
  • Kontrol hizmetlerinde ve kamu taşınmazlarının tespitinde görev yapan tüm personele ilave ücret ödenmesini istiyoruz.
  • Tapu-Kadastro işyerlerinde iş yükü son 7 yılda yaklaşık 2 kat artmasına rağmen çalışan sayısı düşmüştür. Bu işyerlerinde iş yükü fiziksel angarya ve mobbing olarak adlandırılabilecek bir hale dönüşmüştür. Tapu-Kadastro işyerlerinde başta çalışan sayısının iki katına çıkarılması olmak üzere gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz.
  • Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personel aynı işi yapmasına rağmen farklı ücret ve kadrolarla çalıştırılmaktadır. Eşit işe eşit ücret ilkesi doğrultusunda meslek kadrosu tanımlanmasını istiyoruz.
  • Yerel yönetim hizmetlerinin finansmanında en önemli kamu kurumu olan İller Bankasının özelleştirilmesi büyük bir hatadır. Kamusal Hizmet veren bir İller Bankası ve İller Bankası emekçilerine iş güvencesi istiyoruz.
  • İller Bankası iş yerimizde aynı eğitim düzeylerinde aynı işi yapmasına rağmen farklı statülerde istihdam edilerek farlı ücretler alan kamu emekçileri için Eşit işe eşit ücret istiyoruz.

Tüm taleplerimiz gerçekleştirilene kadar Konfederasyonumuz KESK ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

Üreten Biziz, Yöneten de Biz Olacağız!

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!

Yaşasın KESK!

Yaşasın YAPI-YOL SEN!

YAPI-YOL SEN

MERKEZ YÜRÜTME KURULU

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ