Selçuk Özdağ’dan 2025 bütçesi üzerine tarihi konuşma: “Bütçeler, bir hükümetin namusudur”
TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi’nin tümü üzerine söz alan Gelecek-Saadet Partileri Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gidişatına dair kapsamlı eleştirilerde bulundu. Özdağ, konuşmasında, bütçenin temel insani ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Meclis’i işlevsiz hale getirdiğini ve halkın omuzlarına yeni yükler getiren bir anlayışla hazırlandığını vurguladı.
“BÜTÇELER, BİR HÜKÜMETİN NAMUSUDUR”
Konuşmasının başlangıcında bütçenin önemine dikkat çeken Özdağ, bütçenin yalnızca bir gelir-gider tablosu olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Haftalardır büyük bir ülkenin, kadim bir milletin sofrasındaki ekmeğinden, iş ve istihdamından, eğitiminden sağlığına kadar her ihtiyacının nasıl karşılanacağını konuşuyoruz. Bütçeler, hükümetlerin namusudur. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını, bir milletin geleceğini nasıl harcayacağınıza dair sözünüzdür. Ancak bu bütçe, gerçeklerden uzak bir temenniler manzumesinden ibarettir. İçinde ‘ecek’ ve ‘acak’ kelimelerinden başka bir şey yok. İktidar, bu bütçeyle halkın değil, kendi çıkarlarının öncelikli olduğunu bir kez daha göstermiştir.”
“MECLİS, BİR NOTERE DÖNÜŞTÜ”
Selçuk Özdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Meclis’in yetkilerini gasp ettiğini ifade ederek, sistemin demokratik denetimi ortadan kaldırdığını vurguladı:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile rutin bir noterlik faaliyeti yapan kuruma dönüştü. Anayasa’ya göre bütçe hakkı Meclis’indir. Ancak Cumhurbaşkanı, tüm yetkileri elinde toplayarak Meclis’i baypas etti. Bu bütçeyi yönetecek kişi Cumhurbaşkanıdır, burada olması gereken de odur. Ama o, bu yetkiyi vekâleten kullanmayı tercih ediyor. Bu sistemle, halkın iradesini temsil eden Meclis’in gücü hiçe sayılmış, demokrasinin özü yok edilmiştir.”
“BU BİR ZAM, VERGİ VE FAİZ BÜTÇESİDİR”
Bütçe teklifini detaylı bir şekilde eleştiren Özdağ, hükümetin bütçe politikalarının halka zarar verdiğini belirtti:
“Bu bir zam bütçesidir, vergi bütçesidir, faiz bütçesidir. Halkın sırtına yeni yükler bindiren, zengini daha zengin yapan bir bütçedir. Hükümet, bu bütçeyle halka hizmet etmekten çok uzak bir tavır sergiliyor. Bu nedenle, ‘adı millete, tadı saraya ait bir bütçe’ demek yanlış olmaz.”
“BEYİN GÖÇÜ DURMUYOR, ADALETSİZLİK BÜYÜYOR”
Özdağ, Türkiye’de ekonomik ve sosyal sorunların derinleştiğini, özellikle gençlerin ülkeden kaçmak zorunda bırakıldığını dile getirerek şöyle devam etti:
“Kanada’da, Amerika’da, Avrupa’da neden bu kadar Türk genci var? Bu ülkenin en parlak beyinleri yurtdışına gidiyor. Beyin göçüyle Türkiye’yi geleceğinden mahrum bırakıyorsunuz. Yollar, hastaneler yapıyorsunuz, ama bu gençlerin ülkeyi neden terk ettiğini sorgulamıyorsunuz. Bir ülkenin kalkınması, en değerli insanlarını koruyup onların potansiyelini kullanabilmesiyle mümkündür.”
“BAKANLAR SORULARIMIZA CEVAP VERMİYOR”
Hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Özdağ, muhalefetin Meclis’teki kontrol işlevinin bile engellendiğini ifade etti:
“Soru önergelerimize ya cevap verilmiyor ya da mevzuatın arkasına sığınılarak bizi oyalıyorlar. Bu, Anayasa’nın açıkça ihlalidir. Şeffaflık bir demokrasi gereğidir. Ama bu hükümet, hesap vermekten kaçınıyor. Halk adına sorduğumuz her soruda karşımıza bir duvar örülüyor.”
“ADALET SİSTEMİ GÜVEN VERMİYOR”
Konuşmasında Türkiye’deki yargı sistemine dair eleştirilerde bulunan Özdağ, iktidarın hukuku keyfi bir şekilde kullandığını söyledi:
“Yargı bağımsızlığını yitirmiştir. Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’nın davalar hakkında önceden açıklamalar yapması, yargıya müdahale anlamına gelir. 15 Temmuz sonrası KHK ile mağdur edilen insanlara yönelik adaletsizlikler hâlâ çözülmüş değil. Devlet, vatandaşına düşman muamelesi yapmamalıdır. Mağdur edilen insanlar tekrar topluma kazandırılmalı, adalet duygusu güçlendirilmelidir.”
“DIŞ POLİTİKADAKİ HATALAR FATURASINI HALKA ÖDETİYOR”
Özdağ, dış politikadaki savrulmaların ekonomik ve siyasi etkilerini de gündeme getirdi:
“Dış politikada yapılan hataların faturasını halk ödüyor. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği insanlık dışı eylemlere güçlü bir duruş sergilemek için önce içeride birlik sağlanmalıydı. Ancak hükümet, içeride ayrımcılık ve kutuplaşmayı derinleştirirken dışarıda güçlü bir Türkiye imajı yaratamadı. Türkiye’nin stratejik önemini ve gücünü kullanamayan bu anlayış, ülkemize zarar veriyor.”
“BU BÜTÇE, HALKIN BÜTÇESİ DEĞİL”
Konuşmasının sonunda bütçeye ilişkin son sözlerini söyleyen Özdağ, bütçeye neden karşı olduklarını şu sözlerle açıkladı:
“Bu bütçe, adil değildir. Bu bütçe, şeffaf değildir. Halkın çıkarlarını gözetmeyen, yoksulu daha da yoksullaştıran, zengine ve saraya hizmet eden bir bütçedir. Biz, bu adaletsizliğe ortak olmayacağız ve ret oyu vereceğiz. Türkiye’nin daha adil, daha şeffaf ve daha güçlü bir bütçeye ihtiyacı var.”