Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu’ndan Çarpıcı Uyarı
“Üretim gücünü kaybeden ve sanayisizleşen ekonomiler, egemenlik riskiyle karşılaşırlar”
Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme ve ekonomik bağımsızlık hedeflerine ulaşabilmesi için üretim gücü ve sanayi kapasitesinin stratejik önemine dikkat çekti. Yardımcıoğlu, sanayisizleşme eğilimi gösteren ekonomilerin orta vadede dışa bağımlılığın artması ve egemenlik alanlarının daralması riskiyle karşı karşıya kalabileceğini vurguladı.
“Tüketim odaklı büyüme modeli Türkiye’nin stratejik hedefleriyle bağdaşmıyor”
Son yıllarda Türkiye ekonomisinde tüketim ve ithalat temelli büyüme modelinin öne çıkmasının ciddi yapısal riskler taşıdığını belirten Yardımcıoğlu, sürdürülebilir kalkınmanın ancak üretim temelli ekonomiyle mümkün olabileceğini ifade etti:
“Türkiye’nin geleceği; AVM ekonomisiyle, tüketim alışkanlıklarıyla, dış borçla veya ithal ürünlerle korunamaz. Güçlü bir Türkiye istiyorsak, üretim ekonomisine geçişi hızlandırmak zorundayız. Savunma, enerji, gıda, teknoloji, tarım ve maden gibi stratejik sektörlerde tam bağımsız üretim kapasitesi oluşturmak artık bir tercih değil; bir varoluş meselesidir.”
REKLAM ALANI
“Dışa bağımlı ekonomi, siyasi ve ekonomik baskılara açık hâle gelir”
Stratejik sektörlerde dışa bağımlılığın ulusal güvenlik açısından doğurabileceği riskleri de dile getiren Yardımcıoğlu, üretimden uzaklaşan ülkelerin uzun vadede siyasi, ekonomik ve sosyal baskılara maruz kalabileceği uyarısında bulundu:
“Ekonomisini ithalata teslim eden, stratejik sektörlerini yabancı sermayenin kontrolüne bırakan ve kendi teknolojisini üretmeyen ülkeler; uzun vadede siyasi, ekonomik ve sosyal baskılara açık hâle gelir.”
“Üretim güçlenirse Türkiye güçlenir”
Türkiye’nin geleceğini garanti altına alacak temel stratejinin üreten ekonomi vizyonu olduğunu belirten Yardımcıoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bu milletin alın terinin dışa bağımlılığa mahkûm edilmesine izin verilmemelidir. Üreten Türkiye için mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Sanayi, finansallaşmaya kurban edilmemelidir. Çünkü üretim ve sanayi biterse egemenlik biter; üretim güçlenirse Türkiye güçlenir.”