Osman Yılmaz’dan Bursa’nın En Büyük 250 Firmasına Dair Değerlendirme

DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Osman Yılmaz’dan Bursa’nın En Büyük 250 Firmasına Dair Değerlendirme

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından her yıl yayımlanan “Bursa’nın En Büyük 250 Firması” raporunun 2024 yılı mali verileri, birkaç gün önce kamuoyuyla paylaşıldı. Söz konusu veriler, kent ekonomisinin önemli oyuncuları olan büyük firmaların finansal durumlarını yansıtan dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı ve İl Ekonomi Politikaları Başkanı Osman Yılmaz, bu verileri analiz ederek, Bursa’daki iş dünyasının mevcut durumunu değerlendirdi.

Satıştan Karlılıkta Düşüş

Rapora göre, Bursa’nın en büyük 250 firmasının satıştan elde ettiği karlılık, bir önceki yılın oranlarına göre önemli bir düşüş yaşadı. 2023 yılına kıyasla, firmaların satıştan karlılık oranı %8,4’ten %1,9’a geriledi. Bu düşüş, firmaların maliyetlerinin artması ve satışlardan elde edilen gelirin daha az kârlı hale gelmesi olarak yorumlanabilir. Bu durum, özellikle küresel ekonomik belirsizliklerin ve yerel maliyet artışlarının etkisiyle açıklanabilir.

Kar Eden Firma Sayısındaki Azalma

Bir başka dikkat çeken nokta, kar eden firma sayısının önemli ölçüde azalması oldu. 2023 yılı verileriyle karşılaştırıldığında, kar eden firma sayısı 220’den 164’e düştü. Bu durum, kârlılık oranlarındaki düşüşün bir başka göstergesi olarak değerlendirilebilir. Firmalar, artan maliyetler ve zorlu ekonomik koşullar nedeniyle kârlılık sağlamakta zorlanıyor.

Vergi Öncesi Kar ve FAVÖK’teki Düşüş

Vergi öncesi kar ve faiz-amortisman ve vergi öncesi (FAVÖK) karları da önemli bir azalma gösterdi. Vergi öncesi karlar %67 oranında düşerken, FAVÖK karı ise %18 azaldı. Bu düşüşler, firmaların operasyonel verimliliğinde bir gerileme yaşandığını ve maliyet yönetiminde zorluklarla karşılaşıldığını ortaya koyuyor.

Finansman Giderlerinde Yükseliş

Bursa’daki büyük firmaların finansman giderleri de gözle görülür şekilde arttı. Faaliyet karına oranla finansman giderlerinin oranı %50’den %115’e yükseldi. Bu, firmaların borçlanma maliyetlerinin arttığını ve finansal yüklerin giderek daha fazla firmaların operasyonel kârlılıklarını zorladığını gösteriyor. Ayrıca, borçlanma yüklerinin artması, işletmelerin finansal sürdürülebilirliklerini tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor.

Ciro Artışı ve Katma Değer Yaratma

Öte yandan, Bursa’nın en büyük 250 firmasının cirolarında %43’lük bir artış yaşandığı gözlemlendi. Ancak, bu artışa rağmen, firmaların oluşturdukları katma değer yalnızca %10 oranında bir artış gösterdi. Bu durum, ciroların artmasının, verimli üretim veya yüksek katma değerli ürünler yaratma anlamında yeterli bir göstergesi olmadığını ortaya koyuyor. Firmaların cirolarındaki artış, genellikle hacimsel büyümeyi gösteriyor ancak kâr elde etme yeteneklerinin zayıfladığına işaret ediyor.

İhracat ve İstihdamda Artış

Rapordaki bir diğer olumlu veri ise firmaların ihracat ve istihdam performansına dair oldu. İhracat oranları %11 artarken, istihdamda ise %7’lik bir artış gözlendi. Bu, Bursa’daki firmaların yurtdışı pazarlara olan bağlılıklarının arttığını ve yeni istihdam fırsatları sunduklarını gösteriyor. Ancak, ihracat artışının kâr oranlarına yansımaması, bu artışların büyük ölçüde düşük marjlı ürünlerden kaynaklandığını düşündürebilir.

Sonuç: Bursa İş Dünyasında Zorlu Bir Dönem

Osman Yılmaz, Bursa’daki büyük firmaların mali verilerini değerlendirerek, genel olarak zorlu bir ekonomik döneme girildiğine dikkat çekti. Satıştan kârlılığın düşmesi, finansman giderlerinin artması ve kar eden firma sayısındaki azalma gibi olumsuz göstergeler, Bursa iş dünyası için sıkıntılı bir tablo çizmektedir. Ancak, ihracat ve istihdamdaki artışlar, kent ekonomisinin geleceği açısından bir umut ışığı olarak değerlendirilebilir.

Yılmaz, bu ekonomik tabloyu iyileştirmek adına yerel yönetimler ve özel sektör arasında daha güçlü bir iş birliği ve stratejik planlamaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, firmaların sürdürülebilir büyüme için verimlilik artışı ve katma değer yaratmaya yönelik daha etkin politikalar geliştirmeleri gerektiğini belirtti.

İşte o değerlendirme…

                                                  BURSA FİRMALARI KAN KAYBEDİYOR

Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının her sene yayımladığı Bursa’nın en büyük 250 firmasının 2024 yılı

mali verileri birkaç gün önce kamuoyu ile paylaşıldı.

Söz konusu  firmaların verileri 2023 yılı ile karşılaştırıldığında;

-Firmaların satıştan karlılıklarının  %8,4 den %1,9 a düştüğü,

-Kar eden firma sayısının 220 den 164 e düştüğü,

-Vergi öncesi karlarının %67, faiz-amortisman ve vergi öncesi(FAVÖK) karlarının %18 düştüğü,

-Finansman giderlerinin faaliyet karına oranının %50 den %115 e yükseldiği,

-Cirolarının %43 artmasına rağmen oluşturdukları katma değerin %10 arttığı

-İhracatlarının %11, istihdamlarının %7 arttığı

görülmektedir.

Bu tablo bize, firmaların 2024 yılında karlılıklarının ve verimliklerinin düştüğü, finansman maliyetleri başta olmak üzere maliyetlerinin arttığı zor bir yılı geride bıraktıklarını göstermektedir.

Bu sonucun çıkmasında AKP iktidarının uyguladığı sıkı para ve kur politikasının başrolü oynadığı bu nedenle, maliyetlerin ve vergilerin sürekli yükseldiği, finansmana erişimin zor olduğu açıkça görülmektedir.

Bundan dolayıdır ki iflas eden, konkordato ilan eden firma sayısı hızla artmakta, özellikle tekstil ve otomotiv firmaları Türkiye’deki fabrikalarını kapatarak üretimlerini Mısır, Fas, Cezayir, Romanya Kosova gibi Kuzey Afrika ve Balkan ülkelerine kaydırmaktadır.

Devam eden Dezenflasyon süreci ve  Sıkı Para Politikası nedeniyle  sonuna yaklaştığımız 2025 yılında  firmaların durumunun daha kötüye  gittiği ve 2026  yılında  daha da kötüleşeceği  görünen bir gerçektir.

AKP iktidarının özellikle son yedi yıldır izlediği yanlış politikaların, liyakatsız kadroların,  bozulan adalet ve ekonomi kurumlarının 2025 yılı sonunda ülkeyi getirdiği nokta düşük büyüme, yüksek işsizlik ve enflasyon, güvensizlik ve istikrarsızlık.

Çözüm,  Genel Başkanımız Ali BABACAN’ın  önderliğinde; adaletin, liyakatın , istişarenin,  şeffaflığın egemen olacağı  ve   her alanda var olan  eylem planlarıyla  iktidara hazır olan  Deva Partisi ve kadrolarının ülke yönetiminde söz sahibi olmasıdır.