Öğrenme Güçlüğü Engel Değil, Farklılıktır
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 1,3 milyar kişi yani her 6 kişiden biri bir tür engellilikle yaşıyor. Öğrenme güçlüğü gibi nörogelişimsel farklılıklar da dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişinin hayatını doğrudan etkiliyor. Öğrenme güçlüğünün bir engel olmadığını vurgulayan Auto Train Brain CEO’su Dr. Günet Eroğlu, “Toplumun yaklaşık yüzde 10’unu etkileyen bu durum artık bir güç değil; doğru destekle bir avantaja bile dönüşebiliyor. Beynin plastisite (esneklik) yeteneği çevresel etkenlere ve deneyimlere bağlı olarak kendini yeniden yapılandırabiliyor. Önemli olan, erken müdahale edilmesi ve kişinin ihtiyaçlarına uygun doğru bir destekle eğitimine devam etmesidir. Erken yaşta sağlanan bilimsel ve kişiselleştirilmiş müdahaleler, öğrenme sürecini tamamen değiştirebilir” dedi.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sı yani 1 milyardan fazla kişi çeşitli engellilik durumlarıyla yaşıyor. Bu kapsamda; işitme kaybı yaşayan 430 milyon kişi, görme kaybı yaşayan 295 milyon kişi ve uzuv kaybı nedeniyle günlük yaşamda kısıtlanan milyonlarca insan bulunuyor. Öğrenme güçlüğü ve nörogelişimsel farklılıklar gibi görünmeyen engellilikler de milyonlarca kişinin hayatını etkiliyor. Yaşam süresi uzadıkça ve kronik hastalıklar arttıkça engellilik oranı da yükseliyor.
Bu duruma toplumsal farkındalık oluşturmak ve engelli bireylerin haklarına dikkat çekmek amacıyla 3 Aralık, dünya genelinde her yıl Dünya Engelliler Günü olarak kutlanıyor. Bu özel gün engellerin kaldırılması, eğitim ve çalışma hayatında eşit fırsatların sağlanması ve erişilebilirliğin güçlendirilmesi gerektiğini hatırlatan önemli bir farkındalık çağrısı niteliği de taşıyor.
“Tembel”, “yaramaz” ya da “zekâsı düşük” etiketiyle damgalanan kişiler de nörogelişimsel bir sorun olan öğrenme güçlüğü yaşayabiliyor. Doğru destek ve eğitim imkânı sağlanmadığında, bu durum hem okul hem de sosyal yaşamda çeşitli zorluklara yol açabiliyor.
“Her Çocuk Farklı Öğrenir”
Öğrenme güçlüğünün bir “engel” değil “farklılık” olduğunun altını çizen Auto Train Brain Ceo’su Günet Eroğlu, “Her çocuk farklı öğrenir. Önemli olan onları doğru yöntemlerle desteklemek ve potansiyellerini ortaya çıkarmalarına imkân sağlamamız gerekiyor. Böylece her birey kendi güçlü yönleriyle ilerleyebilir, özgüvenini geliştirebilir ve eğitim sürecinden maksimum fayda sağlayabilir” dedi.
Kişiye Özel Dijital Eğitim Programlarıyla Öğrenme Süreci Kolaylaşıyor
Teknolojik gelişmelerin ve yapay zekâ destekli uygulamaların, öğrenme güçlüğü yaşayan bireyler için umut verici çözümler sunduğunu belirten Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle kişiye özel egzersiz ve eğitim programları, çocuğun güçlü yönlerini ön plana çıkararak öğrenme sürecini kolaylaştırıyor. Evde, okulda veya farklı ortamlarda uygulanabilen bu dijital yöntemler hem ebeveynlerin hem de eğitimcilerin süreci yakından takip etmesini mümkün kılıyor. Böylece, görünmeyen engellerin hayat üzerindeki etkisi azaltılabiliyor ve her bireyin kendi hızında öğrenmesine olanak sağlanıyor.”
öğrenme güçlüğünün bir “engelden” çok bir “farklılık”