Nimet Özdemir’den Medikal Estetik Uygulamalarına İlişkin Soru Önergesi

MANŞETLER
4

İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, medikal estetik uygulamalarında yaşanan hukuki ve sağlıkla ilgili sorunları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yazılı olarak yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, medikal estetik uygulamalarında yaşanan sertifika iptalleri, denetim eksiklikleri ve sağlık hizmetlerine olası etkiler detaylı şekilde ele alındı.

Milletvekili Özdemir, son yıllarda botoks, dolgu, mezoterapi, PRP ve ip askılama gibi medikal estetik uygulamalarında ciddi bir artış yaşandığını belirterek, bu durumun hem halk sağlığını hem de sağlık hizmet sunumunu doğrudan etkilediğine dikkat çekti.

Özdemir, Sağlık Bakanlığı tarafından hekimlere verilen Medikal Estetik Uygulama Sertifikalarının hukuki dayanak olmaksızın iptal edilmesinin kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak şu soruları yöneltti:

Medikal Estetik Uygulama Sertifikalarının geçersiz kılınma gerekçesi nedir? Bu uygulama hangi mevzuata dayanmaktadır? Kaç adet sertifika iptal edilmiştir?
Daha önce sertifika almış hekimlerin kazanılmış haklarının korunmasına ilişkin bir düzenleme yapılması planlanmakta mıdır? Sertifikalı hekimlerin yeniden eğitime tabi tutulmasının nedeni nedir?
Estetisyen, güzellik uzmanı gibi hekim dışı kişilerin tıbbi müdahale niteliğindeki işlemleri gerçekleştirmesine yönelik Bakanlık denetimleri ne durumdadır? Bu kapsamda yürütülen idari ve adli işlemlerin sayısı ve sonuçları nelerdir?
Medikal estetik alanının yüksek gelir potansiyeli nedeniyle kamu görevinden ayrılarak özel sektöre yönelen hekim sayısında artış yaşanmakta mıdır? Bu durum aile hekimliği ve toplum sağlığı merkezlerindeki hekim açığını nasıl etkilemektedir?
Uygulamaların yalnızca hekimlerce ve uygun tıbbi koşullarda yapılabilmesini sağlamak amacıyla yeni bir yasal düzenleme veya yönetmelik değişikliği planlanmakta mıdır?

Soru önergesinde, özellikle hekim olmayan kişilerce yapılan medikal estetik uygulamaların halk sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekilirken, kamu sağlık hizmetlerinde yaşanabilecek olası aksamalara karşı da önlem alınması çağrısında bulunuldu.