KÜRESEL ÇETE: CARGİLL .!

Kürşat Cücük

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

ABD merkezli çok uluslu bir şirket CARGİLL. 1865 yılında kurulan şirket 2015 yılı itibarıyla aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 63 ülkede faaliyet gösterir. Toplam 138.000 çalışanı vardır. 2011 yılında şirket 119,5 milyar USD gelir elde etmiştir. Tahıl ticareti alanında dünyanın 2. büyük şirketidir. Cargill ne iş yapar peki? gıda, tarım, finans, endüstriyel ürün ve hizmetlerinin üretim ve pazarlamasını gerçekleştiren uluslararası bir şirkettir.
Cargill; tohumların geliştirilmesinden üretimine, ekiminden hasatına ve ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasına kadar 130 farklı alanda çalışan ve gıda alanında sayılı tekeller arasında olan bir tekeldir.

Cargill için neler yapıldı derseniz? Cargill’in işletme kurabilmesi adına 1997 yılında tarımsal sanayi kuruluşları için ÇED raporu hazırlanması zorunluluğu kaldırıldı. Açılan davaların kazanılmasına rağmen işletme faaliyeti hiçbir hükümet döneminde durdurulmadı. Ancak Cargill’i kurtaracak hamle “Bush’un ricası” ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uygulaması ile geldi. Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdiği 6 Haziran 2003 tarih ve 2504 sayılı yazı ile Cargill’e ait işletmenin devam edebilmesi için yürürlükte olan kanunlarda değişiklik yapılması rica ediyordu.

Tabiki bununla kalmadı , işletmelerin durdurulması üzwerine yapılan tüm başvurular , o dönemin bursa valisi olup, sonraki dönemler de iki kez AKP den milletvekili olan, Oğuz Kağan Köksal’a açılmak istenen soruşturmalar ,İçişleri bakanlığınca duruduruldu. Tarım arazisi üzerine kurulan nişasta bazlı şeker fabrikasının durdurulması için sonraki yıllarda da kazanılan birçok davaya rağmen Cargill firması tarım arazilerini ve doğal su kaynaklarını kirleterek üretim yapmaya devam ediyor.

REKLAM ALANI

1960’yıllardan beri Türkiye’de iş yapan Cargill, ülkemizde Marmara bölgesine konuşlanmış durumda. Cargill daha sonra ülkemizin ilk şeker fabrikalarından biri olan Alpullu şeker fabrikasını satın alıp bölgede şeker pancarıyla üretilen şeker sektörünü baltaladı.
Bununla kalmadı tabiki Cargill için merkezi hükümetlerin katkıları, Şeker Yasası’na göre bunun kararını Şeker Üst Kurulu vermekte. Ne var ki Cargill, Şeker Üst Kurulu’nun da üyesi. Ne yazık ki! doğal ya da yapay şeker üretim kotalarını yurtiçi talebe göre belirleyen,Bu kotaları iptal edip idari para cezası uygulayan, Şeker ticaretinin arz, talep dengesi, iç fiyatlar ve spekülatif hareketler doğrultusunda düzenlenmesini öneren kurulun üyesi.

AKP döneminde bütün dertlerinden kurtulan ve yüksek büyüme oranları elde eden Cargill firmasının 2018 yılında 14 şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve NBŞ kotalarının kaldırılması üzerine hazırladığı tavsiye raporu üzerine Türkiye’de alelacele şeker fabrikalarının özelleştirilmesi hamlesi yapıldı.

Cargill’e her fırsatta olanak yaratmayı görev edinen hükümet, son olarak geçtiğimiz aylarda yeni yatırım desteği adı altında firmaya önemli olanaklar sağladı.Teşviklerle yüzde 70 vergi indirimi, ve gümrük vergisinden muaf tutukmaktadır.

AKP’nin bitmek bilmeyen Cargill sevdasının bir diğer uzantısı da işçi düşmanlığı.Cargill’ e bağlı iş yerlerinde sendikal örgütlenme sağlamak isteyen işçiler , önce tehdit ve sonrası içten çıkarılmak kozu önüne sürülüyor.İşten çıkarılmaların hüküm sürdüğü bir çok iş yerinde. İşçiler işe iadesi üzerine eylemler yaparken , kolluk kuvvetlerince ,engellenmekte ve hakları ise gasp edilmektedir. Hükümet, işçilerin sesini kısmak için bütün olanaklarını seferber etti.

Cargill üzerine yazılan yazılar, ne yazıkki Türkiye kamuoyunca çok fazla dikkate alınmaması üzücüdür, Toplumsal sağlığı hiçe sayan bu şirket aynı zamanda tekelleşne programıyla halkın sağlığıyla oynamakta , ve emek hırsızlığının itibar etmek istediği , bir toplumsal köleleik örneği sergilemektedir.

Cargill doğaya nasıl zarar veriyor?

Cargill firması tarım arazilerini ve doğal su kaynaklarını kirleterek üretim yapmaya devam ediyor. İznik Gölü’nün kurumasında firmanın birinci derecede sorumlu olduğunu herkes biliyor. Ülke gündemine Bursa’daki hukuksuzluklarla oturan şirket Orhangazi’de 1997’de “tarımsal sanayi kuruluşları için ÇED Raporu hazırlanması zorunluluğu” kaldırılması ve mahkeme süreçleri ile gündeme gelmişti. Cargill firmasının Bursa’nın Orhangazi ilçesinde birinci sınıf tarım arazisi üzerine kurduğu nişasta bazlı şeker (NBŞ) fabrikası, mahkeme kararlarına ve çevre tahribatına rağmen faaliyetini sürdürüyor.Bursa’nın Orhangazi ilçesinde kurulu fabrikanın bacalarından çıkan yoğun duman, kirli bir görüntü oluşturdu. Gökyüzünü maviden griye dönüştüren dumanlara Bursalılar sosyal medya hesaplarından tepki göstererek, firmaya işlem yapılması çağrısında bulundu.Tabiki burayı bilerek seçtiler, sadece insan kıyımı üzerinden değil doğa ve yaşam ortaklaşa olmasının bu halkın ödeyeceği bedelin adıda şüphesiz İNTİHAR oluyordu.

 

Göl var ve yeraltı su rezervleri oldukça yüksek, Fabrikanın bütün işlem aşamalarından su kullanılıyor. Örneğin mısırın parçalanması, mısırın yıkanması, diğer kimyasallarla fermante edilmesi gibi… Su olmadan kesinlikle NBŞ üretmek mümkün değil. Fakat bu su kaynaklarını yok etmek demek.

Aslında şu soru bellekler de saklı kalınmaması gerekli. Cargill kurulmadan önce Türkiye’nin şeker sorunu var mıydı? “Şeker pancarı ekimi çok yüksekti, üç milyon ton şeker pancarından şeker elde ediyorduk, ama ne yazık ki uluslararası şirketler, bizim gibi ülkelerde siyasi iktidarı işbirlikçi olarak kullanarak hem tarımsal anlamda hem de insan sağlığı anlamında sömürüyorlar.

Cargill, dünyanın en büyük üç et paketleyicisinden biridir ; bu uygulamada yapılan hatalar ölümcül olabilir.Asıl ahtapot bu küresel çete, sadece beslendikleri alan bir ana arter değil, çok damarlı ve halkın kan akışını engeller cinsten.

Bir koruyucu olduğu besbelli, açılan tüm davalar ve ÇED raporlarına sırtı dönük bu iktidar, neme lazım olmaktan çok bir işbirliği yürüttüğ kesin, ABD başkanlarıyla kapalı kapılar ardında, gladyatörüne teslim olunmanın teslimiyeti var .

63 ülkede , bir dizi kirliliğin ve söz dinlememenin verdiği arkası sağlam bu küresel çete, ne yazık ki en çok zararı bağımlı ülkelerde yapması boşuna değildir.

Evet bir onurlu bir duruşla , mücadelenin bir halkası olunmalı, sessizlik bizleri zehirlemeyi uyku arasında yapılmamalı..Bu sevgi yumağı işbirlikçişerine karşı konuşmalı, ses vermeli ve deşifre edilmelidir.O ne derse yapılan tüm hamleler bize gösteriyorki,Cargill şirketi 2018 yılında hazırladığı bir raporda şeker üretimi için en kötü senaryo “devlet üretimi” olarak tanımlanırken, bu rapordan aylar sonra AKP şeker fabrikalarının özelleştirilme sürecini de başlatmıştı.
Fabrikalar bizim ve halkın ödediği bedellerdir. Hep söyledik , söylemeye devam edeceğiz..
ÇETELER GİDECEK..CARGİLL DEFO

YAZARIN SON YAZILARI
KÜRESEL ÇETE: CARGİLL .! - 7 Aralık 2025 21:13
2,3 DAHA FAZLA VİETNAM… - 2 Aralık 2025 20:25
SOL BATARYA’YA ŞARJ GEREKLİ…! - 18 Kasım 2025 01:35
BAŞ DA TAKKE, ELİNDE BAHİS…! - 2 Kasım 2025 18:55
YETER Kİ SEN UMUTLA YAŞA… - 27 Ekim 2025 22:02
ALİ DESİDERO.! - 14 Ekim 2025 20:48
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ