“Kadın Cinayetleri Bu Ülkenin En Karanlık Utancıdır”

“Kadın Cinayetleri Bu Ülkenin En Karanlık Utancıdır”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nigar Savaşkan Bölüker’den Sert Tepki: “Kadın Cinayetleri Bu Ülkenin En Karanlık Utancıdır”

Bursa’da yaşanan vahşet, kadın cinayetlerinin ulaştığı korkunç boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. İddiaya göre, boşanma aşamasında olduğu eşiyle görüşmeye giden Barış Arslan ve babası Kudret Arslan, genç kadın Başak Gürkan Arslan ile tartışmaya başladı. Tartışma sırasında kayınpeder Kudret Arslan, gelinini defalarca bıçakladı. Ağır yaralı halde dışarı kaçan Başak, peşinden gelen kayınpederi tarafından boynundan tekrar bıçaklanarak katledildi.

Mudanya’da düzenlenen cenaze töreninde, helallik alındıktan sonra Başak Gürkan Arslan’ın tabutunu kadınlar taşıdı. Bu sessiz ama güçlü direniş, “Kadınlar artık kurban değil, yaşamın onurlu taşıyıcıları olacak” mesajı verdi.

REKLAM ALANI

Nigar Savaşkan Bölüker: “Her Katledilen Kadın, Adaletin Sessizliğinde Boğuluyor”

CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nigar Savaşkan Bölüker, yaşanan cinayete sert sözlerle tepki gösterdi:

“Başak Gürkan Arslan’ın gözlerimizin önünde, sokak ortasında, kayınpederinin bıçağıyla hayattan koparılması sadece bir cinayet değil; bu ülkenin kadınlarına açılmış açık bir savaştır. Her gün kadınlar öldürülüyor, çocuklar annesiz kalıyor, aileler dağılıyor. Ve ne yazık ki bu vahşet karşısında caydırıcı adımlar hâlâ atılmıyor. Her katledilen kadın, adaletin sessizliğinde bir kez daha öldürülüyor.”

Kadının Emeği, Direnişi ve Yaşam Mücadelesi

Bölüker, sadece şiddet değil, kadının ekonomik ve toplumsal hayatta verdiği mücadeleye de dikkat çekti:

“Kadın işçiler tarlada güneşin altında, kadın memurlar masa başında, kadın girişimciler kooperatiflerde yaşamla savaş veriyor. Kadın emeği, tarımsal kalkınmadan sanayiye kadar bu ülkenin bel kemiği. Ama kadın emeğini yok sayan bir düzen, aynı zamanda kadın yaşamını da değersizleştiriyor. Kadın kooperatifleri bu topraklarda dayanışmanın, üretimin ve direncin simgesidir. Başak’ın cenazesinde tabutu kadınların taşıması, işte bu direncin sembolüdür.”

“Aile Birliği, Kadının Katledildiği Bir Ülkede Var Olamaz”

Kadın cinayetlerinin yalnızca bireysel trajediler değil, toplumsal bir yıkım olduğunu vurgulayan Bölüker şunları söyledi:

“Aileden, birlikten, toplumdan bahsediyoruz. Ama kadınların her gün öldürüldüğü bir ülkede hangi aile birliğinden söz edebiliriz? Kadınlar yaşam hakkı ellerinden alınarak evlerinden, çocuklarından, hayallerinden koparılıyor. Bir toplumun geleceği, kadınlarının güvenliği ve özgürlüğüyle mümkündür. Kadını yok sayan, öldüren bir zihniyet, aileyi de toplumu da çürütür.”

“Kadın Cinayetleri Politiktir”

Bölüker, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kadın cinayetleri münferit değil, sistematik bir şiddetin sonucu. Bu nedenle politiktir. Kadınların yaşam hakkını korumayan, caydırıcı cezaları hayata geçirmeyen, İstanbul Sözleşmesi’ni yok sayan her karar, yeni cinayetlerin zeminini hazırlıyor. Başak’ın kanı yerde kalmayacak. Kadınların sesini her yerde yükselteceğiz. Bu ülkede kadınlar öldürülmeye değil, yaşatılmaya değer.”


Başak Gürkan Arslan’ın hunharca katledilmesi, kadın cinayetlerinin artık bir toplumsal alarm olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Kadınlar tabutu omuzlayarak, “Yeter artık” dedi. CHP Kadın Kolları İl Başkanı Nigar Savaşkan Bölüker’in de vurguladığı gibi, kadınların emeği ve yaşam hakkı savunulmadan bu ülkede ne aile kalacak, ne toplum ayakta duracak.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ