İznikli Çiftçinin Sorunu Sadece Marmarabirlik Fiyatlarının Düşüklüğü Değil!

İznikli Çiftçinin Sorunu Sadece Marmarabirlik Fiyatlarının Düşüklüğü Değil!
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

İznik ve çevresi, Türkiye’nin en kaliteli sofralık zeytinlerinin yetiştiği, zeytinciliğin başkenti sayılabilecek bölgelerden biridir. Ancak son yıllarda bu coğrafyada zeytin üreticisinin yaşadığı sıkıntılar giderek derinleşiyor. Üretici, yüksek maliyetler ve düşük gelirler arasında sıkışırken, sorunun yalnızca Marmarabirlik’in düşük fiyat uygulamalarıyla sınırlı olmadığı ortaya çıkıyor. İznikli çiftçiler, karşılaştıkları krizin çok daha geniş boyutlara sahip olduğunun altını çiziyor. DEVA Parti İznik İlçe Başkanı Recep Genişler’den çözüm önerisi. Genişler;

1. Marmarabirlik Fiyatları Sorunun Sadece Bir Parçası

Marmarabirlik’in düşük alım fiyatları, çiftçiler için önemli bir sorun olsa da bu, yalnızca yüzeydeki bir problem. Üreticinin yaşadığı ekonomik buhran, çok daha derin ve çok yönlü bir krizle iç içe geçmiş durumda. Marmarabirlik’in fiyat politikaları, sadece bir semptomdur; asıl sorun, çiftçinin maliyetleri ile gelirleri arasındaki uçurumun her geçen gün daha da büyümesidir.

REKLAM ALANI

2. Girdi Maliyetlerindeki Aşırı Artış

Zeytin üreticisi, her yıl daha yüksek girdi maliyetleriyle karşı karşıya kalıyor. Gübre, ilaç, akaryakıt ve işçilik maliyetlerindeki devasa artışlar, üreticiyi adeta bir borç batağına sürüklüyor. Bu artışların karşısında, zeytinden elde edilen gelirlerin aynı oranda artmaması, çiftçiyi hem ekonomik hem de psikolojik açıdan büyük bir yük altına sokuyor. Üretici, sezon boyunca yaptığı tüm yatırımların karşılığını alamazken, bu durum sadece geçim sıkıntısını derinleştiriyor.

3. Pazar ve Alım Yapısındaki Tekelleşme Sorunu

İznikli çiftçi, Marmarabirlik ve tüccar arasında sıkışmış durumda. Pazarda gerçek anlamda bir rekabetin bulunmaması, üreticiyi pazarlık gücünden yoksun bırakıyor. Alım fiyatları düşük, satılacak ürün ise büyük ölçüde belirli bir yapının denetiminde. Bu durum, İznikli çiftçinin hak ettiği değeri bulamadan ürününü satmasına neden oluyor. Çiftçi, adeta pazarda sıkışıp kalmış ve ekonomik anlamda güçsüzleştirilmiş bir durumda.

4. Plansız Üretim ve Rekolte Belirsizliği

Zeytin üreticisinin karşılaştığı en büyük problemlerden biri, rekolte belirsizliğidir. Zeytin ağaçlarının var-yok yılı, iklim değişiklikleri ve zararlılar üretimi tamamen öngörülemez hale getirmiştir. Bir yıl yüksek verim alınırken, ertesi yıl ürün tamamen yok olabiliyor. Bu belirsizlik, çiftçilerin doğru planlama yapmasını engelliyor ve sürdürülebilir üretimi imkansız hale getiriyor.

5. Tarımsal Desteklerin Yetersizliği

Devletin sağladığı tarımsal destekler, çiftçilerin artan maliyetleri karşılayabilmesi için yeterli değildir. Tarım sektöründe modernleşme için gereken finansal yatırımlar ve teknik destek yetersiz kalırken, devletin verdiği desteklerin miktarı da giderek daha da azalıyor. Bu durum, tarımda verimliliği artıracak yenilikçi çözümler üretmeyi engelliyor.

6. Gençlerin Tarımdan Uzaklaşması

Tarımdan elde edilen gelirlerin giderek azalması, özellikle genç nüfusun bu sektörden uzaklaşmasına yol açıyor. Gençlerin büyük bir kısmı, tarımda kariyer yapmayı çekici bulmuyor ve şehirleşme ile birlikte tarım alanları terk ediliyor. Bu durum, İznik gibi köylerde tarımın geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Çiftçilikten geleneksel olarak geçim sağlayan aileler, yeni nesil üreticileri kaybediyor.

7. İklim Krizinin İznik’e Etkisi

İznikli çiftçilerin yaşadığı diğer bir büyük sıkıntı ise iklim değişikliğinin etkileridir. Yağış rejiminin bozulması, sıcaklıkların artması ve zararlı organizmaların çoğalması, zeytin üretiminin verimini düşürmüş, kaliteyi olumsuz yönde etkilemiştir. İznik ve çevresindeki zeytin ağaçları, artan iklim krizinin etkisiyle eskisi gibi verimli olamıyor ve çiftçi, bu değişen koşullara ayak uydurmakta zorlanıyor.

8. Finansal Sıkışmışlık: Borçlanma Kısır Döngüsü

İznikli zeytin üreticisi, yıl boyunca borçlanarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Ancak hasat dönemi geldiğinde, düşük alım fiyatları nedeniyle bu borçları kapatamıyor. Bu kısır döngü, üreticinin finansal anlamda daha da sıkışmasına ve adeta bir borç tuzağına düşmesine yol açıyor. Çiftçi, yılın her döneminde borç ödeme derdine düşerken, üretim ve gelir elde etme konusunda ise kararsız kalıyor.

İznikli Çiftçi, Çözüm Bekliyor: Çok Boyutlu Bir Krize Çözüm Şart!

İznikli çiftçinin karşılaştığı bu krizin çözümü, sadece Marmarabirlik’in fiyatlarını artırmaktan çok daha fazlasını gerektiriyor. Kriz, çok boyutlu bir tarımsal buhran ve kapsamlı bir çözüm politikası gerektirmektedir. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, tarımsal desteklerin artırılması, pazar yapısındaki tekelciliğin son bulması ve iklim değişikliğine karşı daha etkili stratejilerin oluşturulması, bu sorunun çözümü için atılması gereken adımlardır. İznikli zeytin üreticisi, yalnızca ekonomik destek değil, aynı zamanda gerçek anlamda bir tarımsal reform ve sürdürülebilir bir üretim politikası beklemektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ