“Hak Gaspı, Adalet İsyanı: Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurlarının Çığlığı”

“Hak Gaspı, Adalet İsyanı: Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurlarının Çığlığı”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Bursa Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Yardımlaşma Dayanışma Derneği, Onursal Başkan Murat Bal, Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun ve Bursa Şube Başkanı Ahmet Orhan öncülüğünde bir kez daha sert bir açıklama yaptı. Açıklamada, yıllardır görmezden gelinen ve çocuk yaşta üretimin yükünü omuzlayan yüz binlerce emekçinin adalet arayışı dile getirildi.

 “Staj ve Çıraklık Mağdurlarına Kulak Tıkayanlara Tarih Hesap Soracak”

Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Yardımlaşma Dayanışma Derneği Onursal Başkanı Murat Bal, uzun yıllardır görmezden gelinen bir adaletsizliğe dikkat çekerek sert bir açıklama yaptı:
“Biz artık sabretmiyoruz, biz artık beklemiyoruz! Hakkımızı istiyoruz!”

REKLAM ALANI

Milyonlarca staj ve çıraklık mağdurunun, sigorta başlangıçlarının emeklilikte sayılmaması nedeniyle yıllarca fazladan çalışmak zorunda kaldığını vurgulayan Bal, bu durumun açık bir anayasal eşitsizlik olduğunu söyledi.
“18 yaşından küçük diye emeğimizi, alın terimizi yok saydılar. Fakat aynı devlet, o yıllarda bizim üzerimizden prim kesti, vergi aldı. Sigorta kartı verdiniz ama işe başlama tarihi saymadınız. Bu nasıl adalet?” dedi.

Bal, iktidarın bu mağduriyeti yıllardır oyalama ve unutma taktiğiyle geçiştirdiğini, ancak bu çabanın artık sonuç vermeyeceğini belirtti:
“Seçim zamanı hatırlanan, sandıkta adı anılan bu insanlar, hakları verilmezse ilk sandıkta cevabını verecektir.”

Dernek olarak taleplerinin net olduğunu ifade eden Bal:
– Staj ve çıraklık başlangıçlarının emeklilik sigortası başlangıcı olarak tanınması,
– Mağdurların yaş, gün ve prim yönünden eşit şartlara kavuşması gerektiğini belirtti.
“Bu bir lütuf değil, gasp edilmiş hakkımızın iadesidir.” diyen Bal, son olarak şu uyarıda bulundu:
“Bu adaletsizlik düzeltilmediği sürece, milyonların vicdanında siyasi sorumlular da, bu haksızlığa sessiz kalanlar da yargılanacaktır. Tarih, bu suskunluğun hesabını elbet sorar.”

Dernek yönetiminin sözleri, adeta bir isyan manifestosu niteliğindeydi:

  • “Staj ve çıraklık sigortası mağdurları, daha çocuk yaşta işyerlerinin kapısından içeri girip hayatı omuzlarında taşıyan, alın teriyle büyüyen insanlardır. Bu, yalnızca bir yasa boşluğunun değil; yıllardır süren bir adalet mücadelesinin hikâyesidir.”

Mağduriyetin Kaynağı: Bir Hak Gaspı

Staj ve çıraklık döneminde sigortalı gösterilen gençlere yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yapıldı. Emeklilik için en temel hak olan sigorta başlangıcı ise bilinçli olarak ellerinden alındı. Yıllar geçti, ömür tükendi, gençlik yitip gitti ama hak edilen o başlangıç hâlâ verilmedi. Bugün yüz binlerce insan, bu gasp edilmiş hakkın bedelini ödüyor; emeklilik hayali her geçen gün biraz daha öteleniyor.

Çözüm Apaçık:

“Staj ve çıraklık sigortası mağdurlarının, sigortalarının yapıldığı günün emeklilik başlangıcı olarak kabul edilmesi ve bu sürelerin emeklilik hesabına dâhil edilmesi.”

Dernek yetkilileri net konuştu:

“Biz ayrıcalık istemiyoruz. Biz lütuf beklemiyoruz. Biz, çocuk yaşta emeğini ortaya koyan, alın teri döken yüz binlerce mağdurun elinden alınan sigorta başlangıcının iadesini istiyoruz. Haklarımızı geri istiyoruz!”

Vicdanlara Emanet Bir Mücadele

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında mağdurlar aynı haykırışı yapıyor:
“Biz vardık, biz çalıştık, emeğimiz vardı!”

Anneler, babalar, eşler ve çocuklar bu adaletsizliğin canlı tanıkları. Yıllardır siyasetçilerden siyasetçilere dolaşan bu dosya hâlâ çözülmedi. Verilen sözler tutulmadı. Her geçen gün ömürden gidiyor, umutlar biraz daha eksiliyor.

Yetkililere Açık Mesaj:

“Bu adaletsizlik artık sona ermeli! Çünkü hak, geciktiğinde hak olmaktan çıkar; vicdanlarda ağır bir yük haline gelir. Bugün adaleti tesis etmeyenler, yarın tarihe bir utanç sayfası olarak geçecekler.”

Bir Kuşağın Çığlığı

Bu mücadele sadece mağdurların değil, gelecek kuşakların da mücadelesi. Çünkü çocuk yaşta emeğini ortaya koyan her birey, bu ülkenin geleceğini inşa ediyor. Onların hakkını gasp etmek, geleceği karartmak demektir.

Son söz sert ve net geldi:
“Unutulmasın! Staj ve çıraklık sigortası mağdurları bu ülkenin emekçileri, alın teriyle yoğrulan evlatlarıdır. Ve biz, haklarımızı söke söke alacağız!”

“Staj ve Çıraklık Mağdurları İkinci Sınıf Vatandaş Değildir!”

Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Yardımlaşma Dayanışma Derneği’nin destekçisi ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, milyonlarca vatandaşı etkileyen bu adaletsizliğe karşı sert açıklamalarda bulundu. Erdursun, “Bu ülkenin vergisini veren, primini ödeyen, çalışırken kaza geçirince iş kazası sayılan ama emeklilikte yok sayılan bir kitleden bahsediyoruz. Bu çifte standart hukuk dışıdır, vicdan dışıdır!” dedi.

“Sigorta kartı verdiniz, prim kestiniz ama işe başlama sayılmıyor! Bu akıl tutulmasıdır!” diyerek tepki gösteren Erdursun, staj ve çıraklık mağduriyetinin siyasi hesaplarla yıllardır görmezden gelindiğini ifade etti:
“Bu insanların hakkı seçim vaadi değil, anayasal bir zorunluluktur. İktidar, oyalamayı bırakıp bu hak gaspını derhal sonlandırmalıdır.”

Özgür Erdursun ayrıca şunları söyledi:
– “Staj günü yok, iş kazası var; maaş yok ama prim var. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”
– “Bir kişinin emekliliğini yıllarca öteleyen bu uygulama, düpedüz emek hırsızlığıdır.”
– “Bu mağduriyet sadece geçmişe değil, bugünün ve geleceğin gençliğine de ihanettir.”

Erdursun, hükümete net bir çağrı yaptı:
“Yapılması gereken belli: Staj ve çıraklık sigortası başlangıçlarını emekliliğe esas alın. Daha fazla oyalama değil, artık adalet zamanı!”

Sözlerini şu ifadeyle tamamladı:
“Bu mesele bir hak meselesidir. Ve biz bu hakkı alana kadar susmayacağız!”

“Emek Verdik, Hak Ettik, Unutulmak İstemiyoruz!”
Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Derneği Bursa Şube Başkanı Ahmet Orhan’dan Sert Tepki

Staj ve Çıraklık Sigortası Mağdurları Yardımlaşma Dayanışma Derneği Bursa Şube Başkanı Ahmet Orhan, yıllardır süren mağduriyetin artık kabul edilemez boyutlara ulaştığını belirtti. Orhan, “Çocuk yaşta işyerlerinin kapısından girdik, çalıştık, ürettik ama emeklilik söz konusu olduğunda yok sayıldık!” sözleriyle isyan etti.

Ahmet Orhan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“O dönemlerde cebimize sigorta kartı verdiler, işe giriş bildirgesi yaptılar. Ancak emeklilik yaşımızı başlatmadılar. Sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında gösterildik. Bu açık bir hak gaspıdır!”

Yıllardır oyalanan ve unutulan milyonlarca staj ve çıraklık mağduru adına konuşan Orhan, iktidara da çağrıda bulundu:

– “Bu insanlar seçimden seçime hatırlanacak bir kalabalık değil, alın teriyle bu ülkeye katkı sunmuş bireylerdir.”
– “Sigortası yapılan herkesin işe başlama tarihi emeklilik hesabına dâhil edilmelidir. Bu anayasal bir haktır!”
– “Biz sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Hak varsa, adalet varsa bu çelişkiye son verilmelidir.”

Orhan, staj ve çıraklık mağdurlarının artık sabrının tükendiğini de sözlerine ekledi:
“Bu adaletsizlikle daha fazla yaşamamıza kimsenin hakkı yok. Gençliğimizin, emeğimizin yok sayılmasına sessiz kalmayacağız. Mücadelemizden bir adım bile geri atmayacağız!”

Staj ve çıraklık sigortası mağdurları, daha çocuk yaşta işyerlerinin kapısından içeri girip hayatı omuzlarında taşıyan, alın teriyle büyüyen, emeğiyle yoğrulan insanlardır. Bu hikâye yalnızca bir yasa boşluğunun değil; yıllardır görmezden gelinen bir adalet mücadelesinin hikâyesidir. Mağduriyetin sebebi şudur: Çocuk yaşta üretimin parçası olan staj ve çıraklık sigortası mağdurlarına sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yapıldı. Emeklilik için en önemli başlangıç hakkı ellerinden alındı. Yıllar geçti, gençlik geçti, ama hak edilen sigorta başlangıcı hâlâ verilmedi. Bugün yüz binlerce insan, kayıp yılların acısını ve emeklilik hayalinin ertelenmesini yaşamaktadır. Çözüm aslında çok basittir: Staj ve çıraklık sigortası mağdurlarının, sigortalarının yapıldığı günün ilk sigorta girişi olarak kabul edilmesi ve bu sürelerin emeklilik hesabına dâhil edilmesi…

Mağdurlar bir ayrıcalık, bir lütuf istemiyor. Çocuk yaşta emeğini ortaya koyarken hak ettiği sigorta başlangıcını geri istiyor. Süreç ise vicdanlara emanettir: Bugün ülkemizin dört bir yanında yüz binlerce staj ve çıraklık sigortası mağduru, “Biz de vardık, biz de çalıştık” diye haykırıyor. Anneler, babalar, eşler ve evlatlar bu adaletsizliğin tanıklarıdır. Mağdurlar, siyasetten siyasetçiye dolaşırken verilen sözlerin hayata geçmesini bekliyor. Çünkü her geçen gün ömürden gidiyor, umutlar biraz daha eksiliyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Artık bu adaletsizlik sona ermeli. Staj ve çıraklık sigortası mağdurları sadece hak ettiğini, yıllar önce atması gereken sigorta başlangıcının tanınmasını istiyor. Çünkü hak, geciktiğinde hak olmaktan çıkar; vicdanlarda ağır bir yük haline gelir. Bu mücadele yalnızca mağdurlar için değil, çocukların da geleceği içindir. Unutulmasın: Staj ve çıraklık sigortası mağdurları bu ülkenin emekçileri, alın teriyle büyüyen evlatlarıdır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ