Doğu Türkistan Görmezden Geliniyor

Doğu Türkistan Görmezden Geliniyor
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

ÇİFTE STANDART VİCDANI YARALIYOR

Tarihçi, gazeteci ve yazar Muharrem Değirmen, Türkiye’deki siyasi partilerin Doğu Türkistan konusundaki sessizliğini sert sözlerle eleştirdi. Uzun yıllardır Doğu Türkistan’ın özgürlüğü ve Uygur Türklerinin sesi için mücadele verdiğini hatırlatan Değirmen, “Zulüm yalnızca Filistin’de değil. Uygur Türkleri her gün kimlikleri, dilleri ve inançları uğruna yok edilmeye çalışılıyor. Ancak bu gerçek, Türkiye’de bilinçli şekilde görmezden geliniyor” dedi.

FİLİSTİN İÇİN YÜKSELEN SES, DOĞU TÜRKİSTAN’DA SESSİZLİK

REKLAM ALANI

Değirmen, Türkiye’de siyasi partilerin ve toplumun Filistin konusunda adeta birleştiğini söyledi. Mitingler, açıklamalar, yürüyüşler, kampanyalar… Ama iş Doğu Türkistan’a gelince sessizlik hakim. “Filistin için sahnede rol alan siyasetçiler, Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımı görmezden geliyor. Çünkü Çin, ekonomik olarak dev bir güç. Ticari ilişkiler, yatırım anlaşmaları, krediler… Bütün bunlar siyasilerin sesini kısmış durumda. Böyle bir ortamda vicdan siyaseti değil, menfaat siyaseti öne çıkıyor” diye konuştu.

ARAP MİLLİYETÇİLİĞİ ÜZERİNE KURULU SİYASET

Değirmen, bazı çevrelerin siyasetlerini yalnızca Arap coğrafyasına endekslediğini vurguladı. “Onların tek sermayesi Arap milliyetçiliği. Filistin üzerinden siyaset devşirmek kolaylarına geliyor. Çünkü Filistin davası, kitleler nezdinde duyarlılık yaratıyor. Ama Uygur Türkleri söz konusu olduğunda aynı hassasiyeti göstermiyorlar. Bu durum yalnızca Doğu Türkistan’a değil, Türk milletinin tarihsel kimliğine de ihanettir” dedi.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANAN SOYKIRIMIN BOYUTLARI

Değirmen, Doğu Türkistan’da olup bitenleri şu sözlerle anlattı: “Çocuklara Türkçe öğretilmesi yasaklandı. İbadetler engelleniyor, camiler kapatılıyor. İnsanlar inançları uğruna cezalandırılıyor. Yüz binlerce Uygur Türkü toplama kamplarında tutuluyor. Kadınlar zorla kısırlaştırılıyor, aileler parçalanıyor. Gençler Çin şehirlerine dağıtılarak asimile edilmeye çalışılıyor. Bütün bunlar yalnızca baskı değil, doğrudan bir soykırım politikasıdır. Eğer bunlara sessiz kalıyorsak, zalimin suç ortağıyız.”

SESSİZLİĞİ BESLEYEN EKONOMİK İLİŞKİLER

Türkiye’nin Çin’le geliştirdiği ekonomik ilişkilerin siyasilerin sessizliğini beslediğini dile getiren Değirmen, “Demiryolu projeleri, ticaret anlaşmaları, ithalat-ihracat dengeleri… Bunların hepsi siyasilerin ağzına fermuar vurmuş durumda. Doğu Türkistan’daki çığlık duyulmuyor çünkü menfaatler vicdanın önüne geçti. Bu yaklaşım, hem Türkiye’nin itibarına gölge düşürüyor hem de mazlum Uygurların yalnız bırakılmasına yol açıyor” diye konuştu.

ÇİFTE STANDART VİCDANI YARALIYOR

Değirmen’e göre Filistin için meydanları dolduranların Doğu Türkistan söz konusu olduğunda sessiz kalması, çifte standardın en somut örneği. “Mazlumun dini, dili, coğrafyası olmaz. Mazlum mazlumdur, zalim zalimdir. Ama Türkiye’de siyasetçiler mazlumun kimliğine göre tavır alıyor. Bu samimiyetsizlik, halkın vicdanında büyük bir yara açıyor. Bugün insanlar soruyor: Filistin için ses çıkaranlar, Uygurlar için neden susuyor?” dedi.

TARİH VE VİCDAN HESAP SORACAK

Değirmen, tarihin bu sessizliği asla affetmeyeceğini vurguladı: “Yarın torunlarımız bize soracak: Filistin için yürüdünüz, pankartlar açtınız, nutuklar attınız. Peki Doğu Türkistan için neden sustunuz? Bu soruya verilecek bir cevap olmayacak. Çünkü gerçek ortada: Menfaatler, kardeşliğin önüne geçti. Tarih unutmaz. Tarih suskunları kaydeder.”

TÜRK DÜNYASI İHMAL EDİLİYOR

Değirmen, Türkiye’nin dış politikasında Türk dünyasının sürekli ikinci planda bırakıldığını söyledi. “Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar geniş bir coğrafyada Türk toplulukları var. Ama Türkiye’deki siyasiler, bu toplulukları öncelik sırasının en altına koyuyor. Oysa Türk dünyasıyla bağlarımız güçlendirilseydi bugün Doğu Türkistan için çok daha güçlü bir uluslararası baskı kurulabilirdi” dedi.

TOPLUMUN SESSİZLİĞİ VE MEDYANIN PAYI

Değirmen, toplumun da Doğu Türkistan meselesinde yeterince bilinçli olmadığını ifade etti. “Çünkü medya bu konuyu gerektiği gibi işlemiyor. Gazeteler, televizyonlar, ekranlar Filistin’i sürekli gündemde tutarken Doğu Türkistan’a tek satır ayırmıyor. Medya sessizliği, halkın da sessiz kalmasına yol açıyor. Sessizlik bir süre sonra alışkanlığa dönüşüyor. Bu da zulmün devam etmesine hizmet ediyor” diye konuştu.

TÜRK MİLLETİ MAZLUMUN YANINDA OLMALI

Sözlerini Türk milletine bir çağrıyla bitiren Değirmen, “Türk milleti tarih boyunca zalimin karşısında, mazlumun yanında oldu. Bugün de bu duruşu korumalıyız. Filistin davasına sahip çıkmak elbette doğru. Ama aynı samimiyetle Doğu Türkistan davasını da sahiplenmek gerekir. Çifte standartla yürütülen bir vicdan siyaseti ne halkın kalbine dokunur ne de tarihe onur bırakır. Ben ömrümü Doğu Türkistan’ın özgürlüğüne, Uygur Türklerinin sesi olmaya adadım. Çünkü biliyorum ki bir millet, kendi evladının çığlığına kulak tıkıyorsa başkasına da gerçek anlamda sahip çıkamaz” dedi.

Haber-Özge Demir Özel Haber

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ