DİSK Basın-İş’ten gazetecilere yönelik baskıya karşı eylem: Gazetecilik suç değildir
DİSK’e bağlı Basın-İş sendikası, Beyoğlu Tünel’de gerçekleştirdiği eylem ile gazetecilere yönelik baskılara tepki gösterdi, “Gazetecilik suç değildir” dedi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (DİSK) bağlı Basın, Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş), gazetecilere ve basın özgürlüğüne yönelik baskıları protesto etmek amacıyla Beyoğlu Tünel Meydanı’nda eylem gerçekleştirdi.
“Gazetecilik suç değildir” pankartını açan kitle, geçtiğimiz günlerde tutuklanan 10Haber muhabiri Furkan Karabay’ın fotoğraflarını ve Yeni Yaşam Gazetesini taşındı. Eyleme, DEM Parti milletvekilleri Kezban Konukçu, Cengiz Çiçek, TİP Milletvekili Ahmet Şık ile Fatih Polat, Mehveş Evin, İrfan Aktan’ın da yer aldığı çok sayıda gazeteci, insan hakları savunucusu, sendika temsilcisi, sanatçı ve aydın katıldı.
“TOPLUMUN HABER ALMA HAKKINI SAVUNACAĞIZ”
Açılama öncesi söz alan DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, gazetecilere yönelik baskıların ve hukuksuzlukların giderek arttığını belirterek sert eleştirilerde bulundu. Dedeoğlu, gazetecilere yönelik şiddet eylemlerinin cezasız bırakıldığına dikkat çekerek, “Gazeteciler üzerindeki baskılar giderek artıyor. Gazetecilere dönük şiddet eylemleri hiçbir ceza almadan sonuçlanıyor. Bu, gazetecilere gözdağı vermek için sistematik bir yöntem haline geldi” dedi.
“GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR”
Basın açıklamasını, Basın-İş adına Diren Yurtsever okudu. Yurtsever, yaptığı açıklamada basın ve ifade özgürlüğüne yönelik artan kısıtlamalara dikkat çekerek, “Emekten yana demokratik bir düzenin varlığı, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmaksızın hayata geçirilemez. Ne sansür yasaları ne yayın yasakları ne de sosyal medyaya getirilen kısıtlamalar, Türkiye’nin içine çekilmek istendiği kaosu çözebilir. Tam tersine bu kaosun derinleşmesine neden olur” ifadelerini kullandı.
Yurtsever, tutuklu gazetecilere yönelik baskıları da sert bir dille eleştirerek, tutuklu gazeteci Furkan Karabay’ın durumunu hatırlattı. Yurtsever, “Furkan Karabay, haberinde anlattığı adaletsizliği ve hukuksuzluğu birebir yaşadı. Suç örgütü liderlerinin, baronların elini kolunu sallayarak gezdiği bir ülkede dürüst ve cesur gazeteciler hapse atılıyor. Yargı, gazetecileri susturmak için bir araç olarak kullanılıyor” dedi.
EKİM AYINDA GAZETECİLERE YÖNELİK BASKILAR
Açıklamada, yalnızca Ekim ayında basın mensuplarının karşı karşıya kaldığı baskılar ve hak ihlalleri de şöyle sıralandı:
En az 9 gazeteci haber takibi sırasında engellendi ve tehdit edildi.
39 davada toplam 104 gazeteci yargılandı, 11 gazeteciye 19 yıl 8 ay 13 gün hapis cezası verildi.
7 gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı, 6 gazeteci hakkında dava açıldı.
119 sosyal medya hesabına erişim engeli getirildi.
Yeni Yaşam Gazetesi’nin 5 sayısı toplatıldı, bir köşe yazısına erişim yasağı uygulandı.
Son olarak Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının RÜTÜK tarafından iptal edildiğine de vurgu yapan Yurtsever, “Bizim, yani basın mensuplarının, son bir ay içinde yaşadıklarımız bunlar ama biz kamusal görevimiz olan gazetecilik mesleğini inatla yapmaya devam edeceğiz. Bir kez daha haykırıyoruz gazetecilik suç değildir” dedi.
Yurtsever, Ayrıca gazete dağıtımı yapan çalışanların sık sık polis ve sivil kişiler tarafından engellendiği vurgulandı. Batman’da bir gazete dağıtımcısının silahla tehdit edildiği, bazı dağıtımcıların gözaltına alındığı ve tehdit edildiği belirtildi.
POLİSTEN GAZETECİLERE ENGEL!
Eylemin sonunda, Yeni Yaşam Gazetesinin son sayısını dağıtmak isteyen gazeteciler ve desteğe gelenler polisin müdahalesiyle karşılaştı. Polis keyfi biçimde dağıtımı engelledi. Bunun üzerine milletvekilleri Tünel’den Şişhane Meydanı’na kadar ellerinde gazetelerle yürüdü, dağıtım yaptı. Şişhane Meydanı’nda yapılan açıklamada, gazete dağıtımına yönelik müdahalelerin hukuka aykırı olduğu vurgulandı ve şu ifadeler kullanıldı: “Basın özgürlüğü anayasal bir haktır. Gazetecilik suç değildir.”