Çiğli’den Ankara’ya Adalet Yürüyüşü: Kadın İşçiler Dayanışma Çağrısı Yaptı!

İzmir Çiğli Belediyesi’nden 11 ay önce hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldıklarını iddia eden kadın işçiler, haklarını savunmak için 1 Mayıs’ta İzmir’den Ankara’ya bir adalet yürüyüşü başlatıyor. Ekmek, emek ve onur mücadelesi verdiklerini belirten işçiler, bu yürüyüşün yalnızca kendilerinin değil, susturulmak istenen tüm emekçilerin, kadınların ve direnenlerin sesi olacağını vurguladı.


“Makam odalarından suskun kalanlara karşı” harekete geçen kadın işçiler, dayanışmanın önemine dikkat çekerek, “Bu yolu yalnız yürümek istemiyoruz. Sesimizi Ankara’ya duyurmak, direnişimizi büyütmek için senin dayanışmana ihtiyacımız var!” çağrısında bulundu. Bir öğün, bir gece konaklama ya da bir adım destekle yürüyüşün tamamlanabileceğini belirten işçiler, “Dayanışma yaşatır, direniş kazandırır!” sloganıyla herkesi bu mücadeleye omuz vermeye davet etti.

Kadınlar Yürüyor: Adalet, Ekmek ve Özgürlük İçin!

Yürüyüş, 1 Mayıs’ta İzmir’den başlayarak Ankara’ya uzanacak. Kadın işçiler, bu mücadelenin dayanışma ile daha güçlü olacağına inanıyor. Destek olmak isteyenler için iletişim ve detaylı bilgi, işçilerin sosyal medya hesapları ve yerel dayanışma ağları üzerinden paylaşılacak.

Bir gazeteci olarak, Çiğli Belediyesi’nden hukuksuzca işten çıkarıldığını iddia eden kadın işçilerin İzmir’den Ankara’ya başlattığı adalet yürüyüşünü, sadece bir işçi eylemi değil, aynı zamanda bir toplumsal direniş manifestosu olarak görüyorum. Bu yürüyüş, emeğin, kadın mücadelesinin ve dayanışmanın gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

11 ay önce işsiz bırakılan bu kadınlar, sessiz kalmayı reddederek, makam odalarının suskunluğuna karşı seslerini yükseltmeyi seçti. 1 Mayıs gibi sembolik bir günde yola çıkmaları, mücadelenin yalnızca kendileriyle sınırlı olmadığını, tüm emekçilerin ve susturulmak istenenlerin hak arayışını temsil ettiğini açıkça ortaya koyuyor. “Adalet, ekmek ve özgürlük” talepleri, Türkiye’nin dört bir yanındaki milyonlarca çalışanın, özellikle kadınların, günlük yaşamında karşılaştığı zorlukların bir özeti niteliğinde.

Bu yürüyüş, aynı zamanda dayanışmanın ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor. Kadın işçilerin “Bir öğün, bir gece, bir adım” diyerek yaptığı çağrı, bireysel çabaların birleştiğinde nasıl büyük bir değişim yaratabileceğini gösteriyor. Ancak bu noktada, yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin bu sese kulak vermesi gerektiği de aşikâr. Hukuksuz işten çıkarmalar, yalnızca birkaç işçinin değil, tüm toplumun adalet duygusunu zedeliyor. Çiğli’deki bu olay, iş güvencesi ve çalışma hakları konusunda daha geniş bir tartışmayı tetiklemeli.

Kadın işçilerin cesareti, kararlılığı ve dayanışma ruhu, bu yürüyüşü bir umut ışığı haline getiriyor. Ancak bu umudun kalıcı bir kazanıma dönüşmesi için, toplumun her kesiminden destek şart. Medya olarak bu tür mücadeleleri görünür kılmak, sadece bir haber değil, aynı zamanda bir sorumluluk. Çiğli’den Ankara’ya uzanan bu yol, yalnız yürünmemeli. Çünkü adalet, ancak hep birlikte haykırıldığında yankı bulur.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ