“Canımdan Can” Filmi Bursa’da Görkemli Bir Gala ile Seyirciyle Buluştu

Toplumsal duyarlılık temalı yapım, izleyiciden tam not aldı

BURSA – Uyuşturucu kullanımı, kadına şiddet, gıda israfı, maganda kurşunları ve orman yangınları gibi toplumsal yaralara dikkat çekmek amacıyla çekilen “Canımdan Can” filminin Bursa galası, büyük bir ilgiyle karşılandı. Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen gala gösteriminde, sanat, siyaset ve sivil toplum dünyasından isimler bir araya geldi.

Gala gecesine; çok sayıda dernek başkanı, CHP Meclis Üyesi ve Osmangazi Belediyesi Başkan Vekili Hamiyet Arıksalan, Kültür ve Sanat Derneği Kadın Kolu Başkanı Özlem Kıran, Bursa Kent Konseyi Edebiyat Çalışma Grubu üyeleri ve çok sayıda sanatsever vatandaş katıldı.

Toplumsal Mesajlarla Dolu Bir Yapım

Senaryo danışmanlığını AK Parti 22. Dönem Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu’nun üstlendiği film, amatör bir ruhla ancak güçlü bir toplumsal farkındalıkla hazırlandı. Film, bireysel hikâyeler üzerinden toplumun kanayan yaralarına ışık tutarken, aynı zamanda duyarlılık ve sorumluluk bilinci aşılamayı amaçlıyor.

Faruk Anbarcıoğlu, gala öncesi yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Biz bu yola tamamen gönüllü bir ekiple çıktık. Amacımız sanatsal bir iddiadan ziyade, toplumun gerçek sorunlarını gündeme taşımaktı. Maalesef uyuşturucu kullanımı artık 9-10 yaşlara kadar indi. Bu, hepimizi ilgilendiren ciddi bir tehlike. Aileler, eğitim kurumları ve emniyet el birliğiyle hareket etmeli. Biz filmimizle bu farkındalığı artırmak istiyoruz.”

“Gerçek Hayattan Yansımalar, Unutulan Kahramanlar”

Filmin birçok farklı toplumsal meseleyi ele aldığını belirten Anbarcıoğlu, yapımın “maganda kurşunlarının” yol açtığı trajedilere ve tarih bilincine de vurgu yaptığını söyledi:

“Balkonunda oturan insanlar, dışarıda rastgele ateşlenen silahlar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu konuyu filmde özellikle işledik. Ayrıca 1915’te Çanakkale’de bir Fransız denizaltısını tek başına esir alan Müstecip Onbaşı’nın adını filmimize dahil ettik. Bu kahramanımızı toplumun büyük bir bölümü tanımıyor. Belediyelere çağrımızdır; meydanlara, caddelere bu ismi vermeliler.”

Başrolde Mehmet Seskır: “İnsana Dair Bir Hikâye”

Filmin başrolünü üstlenen DSP Osmangazi İlçe Başkanı Mehmet Seskır, duygusal yönü güçlü bir karakteri başarıyla canlandırarak izleyiciden tam not aldı. Tiyatro kökenli olan Seskır, son yıllarda sinema çalışmalarına ağırlık veriyor ve bu filmle kariyerinde önemli bir adım atıyor.

Gala sonrası konuşan Seskır, filmle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Canımdan Can, samimi duygularla hayatın içinden bir hikâyeyi anlatıyor. Çekimler sırasında herkes kalbini ortaya koydu. Bu filmde yalnızca bir karakteri oynamadım, insana dair çok temel duyguları yansıtmaya çalıştım. İzleyicilerin kendilerinden bir parça bulacaklarına inanıyorum.”

Seskır, yerli yapımların artmasının sinema kültürü açısından önemine dikkat çekerek,

“Bu tür projeler toplumun aynasıdır. Bursa’daki galada seyirciyle buluşmak bizim için büyük mutluluk. Sinemamızın kendi hikâyelerini anlatabilmesi, kültürel bağımsızlığın da temelidir.”
dedi.

Ücretsiz Gala, Tam Not Alan Performans

Girişlerin ücretsiz olduğu gala gecesinde, salonu dolduran yüzlerce seyirci, filmi büyük bir ilgiyle ve alkışlarla izledi. Duygu yüklü sahneler ve toplumsal mesajların yoğunluğu, izleyicilerin gözyaşlarına hâkim olamamasına neden oldu. Gösterim sonunda ekip, uzun süre ayakta alkışlandı.

“Canımdan Can”, Sosyal Sorumluluğun Sesi Oldu

Film, sadece bir sinema eseri değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık çağrısı olarak değerlendiriliyor. Uyuşturucuyla mücadele, kadına şiddetle mücadele, çevre bilinci ve insan hayatının değeri gibi evrensel mesajlar taşıyan yapım, izleyicilere “her bireyin değişimin bir parçası olabileceği” düşüncesini aşılamayı hedefliyor.

Sonuç olarak, “Canımdan Can” filmi Bursa galasında seyirciden tam not alırken, hem senaryosu hem de oyunculuklarıyla yerli sinemada vicdani bir ses olarak öne çıktı.
Film, toplumsal duyarlılığı sanatsal bir dille harmanlayarak, Türkiye sinemasında farklı bir duruş sergiliyor.

“Bu film, yalnızca bir hikâye değil — vicdanın perdeye yansıması.”