BİTKİDEN, Dünya Vegan Günü’nde bitki bazlı beslenmenin önemine dikkat çekti

BİTKİDEN, Dünya Vegan Günü’nde bitki bazlı beslenmenin önemine dikkat çekti
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

The Vegan Society’nin 50. yılı onuruna 1994’te başlatılan Dünya Vegan Günü, 31 yıldır ülkemizde de kutlanmakta olup, sadece beslenme alışkanlıklarını değil, bitki bazlı gıdaların ve alternatif proteinlerin gezegenin sürdürülebilir geleceği için oynadığı kritik rolü hatırlatıyor.

“Üretim ve tüketim biçimlerimizi dönüştürmek zorundayız”

Mevcut gıda sisteminin artan nüfus, iklim krizi ve sınırlı kaynaklar karşısında sürdürülebilirliğini acilen kazanmak zorunda olduğunu vurgulayan BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, şunları söyledi: “Bugün küresel sera gazı emisyonlarının önemli bir bölümü gıda üretiminden, bunun büyük kısmı ise hayvansal üretimden kaynaklanıyor. Hayvansal ürünlerin üretimi, sera gazı emisyonu ve su ile arazi kullanımını artırarak çevre üzerinde önemli etkiler oluşturmaktadır. Örneğin, bitki bazlı et alternatifi üretimi, çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük avantajlar sunmaktadır. Sığır etine kıyasla %30-50 daha az enerji tüketimi, %86-97 daha az arazi kullanımı ve %67-89 daha az sera gazı emisyonuna sahip oldukları görülmektedir. Geleceğimizi koruma altına almak için bitkisel beslenmeye geçiş yapmak zorundayız.”

REKLAM ALANI

“Dönüşüm artık geri dönülmez bir noktada”

Dünya genelinde özellikle genç kuşakların bu konudaki farkındalığının hızla arttığına dikkat çeken Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya genelinde özellikle genç kuşakların bitki bazlı beslenmeye ilgisi hızla artıyor. Vegan, vejetaryen ya da fleksitaryen fark etmeksizin, daha bilinçli gıda tercihleri toplumun dönüşümünü hızlandırıyor. Bu ilgi sadece bireysel tercihlerle sınırlı kalmıyor; tüketiciler, üreticilerden sürdürülebilir ürünler sunmasını talep ediyor. Sonuç olarak, sektör de bu dönüşüme hızla uyum sağlıyor. Bu dönüşüm artık geri dönülmez bir noktaya geldi ve geleceğin gıda sistemini şekillendiriyor. Özellikle alternatif proteinler ve bitki bazlı ürünler, bu değişimin öncüsü hâline geliyor; Ar-Ge yatırımları ve inovatif çözümler, sektördeki hızlı adaptasyonu destekliyor.”

“Bilim, girişimcilik ve sanayi iş birliği kritik önem taşıyor”

Alternatif protein alanındaki inovasyon ve Ar-Ge yatırımlarının önemini vurgulayan Akdağ, şunları ekledi: “Küresel ölçekte milyarlarca dolarlık yatırım alan alternatif protein sektörü, geleceğin gıda ekonomisini şekillendiriyor. Türkiye’nin bu dönüşümde geri kalmaması için bilim insanlarımızın, girişimcilerin ve sanayi paydaşlarının birlikte çalışması büyük önem taşıyor. Bu nedenle Avrupa Birliği destekli APRISE Projesi ile bu vizyonumuzu somut adımlara dönüştürmenin gururunu yaşıyoruz. ODTÜ koordinatörlüğünde yürütülen APRISE projesinde 17 partnerimizle birlikte, Türkiye’nin alternatif protein alanındaki kapasitesini artırmayı, katma değeri yüksek ürün geliştirmeyi ve bu alanda politika önerileri oluşturmayı hedefliyoruz. ERA Talents çağrısı kapsamında Türkiye’den kabul edilen tek proje olan APRISE, ülkemiz adına uluslararası düzeyde önemli bir başarıdır.”

“Her adım geleceğe yatırım”

Bitkisel beslenmenin yalnızca bireysel bir tercih değil, gezegenin geleceğine yapılan bir yatırım olduğunu vurgulayan Akdağ, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bugün atılan her adım, yarın daha güvenli, adil ve sürdürülebilir bir gıda sistemine sahip olmamız için kritik değer taşıyor. Bitkisel beslenmenin toplumda yaygınlaşması, sadece bugün değil, yarının dünyasını da korumanın en güçlü yollarından biri.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ