Aytaç Battal: “Bölgedeki Gelişmeler, Küresel Güçlerin Planlarını Açığa Çıkarıyor”
Adil Türkiye Partisi (ATP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Aytaç Battal, Suriye’de Esad rejiminin sona ermesiyle başlayan yeni dönemi değerlendirdi. Battal, bölgedeki gelişmelerin uluslararası güçlerin uzun süredir uyguladığı planların bir parçası olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin bu süreçte bağımsız ve milli bir dış politika izlemesi gerektiğini vurguladı.
“ESAD REJİMİNİN SONA ERMESİ SEVİNDİRİCİ AMA YENİ TEHDİTLER KAPIDA”
Aytaç Battal, zalim bir yönetimin devrilmesinden memnun olduklarını ifade ederken, yeni dönemde yaşanabilecek gelişmelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti:
“Esad rejiminin sona ermesi, bölgedeki kanlı bir dönemin bitişidir. Ancak şimdi Suriye’nin %40’ını kontrol eden YPG/PKK varlığı ve dış güçlerin müdahalesi gibi yeni tehditlerle karşı karşıyayız. Bu durum, yalnızca Suriye’nin değil, Türkiye’nin ve bölge barışının da geleceğini tehdit etmektedir.”
“MENBİÇ VE TEL RIFAT TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK ÖNEME SAHİP”
Battal, Suriye’nin kuzeyindeki stratejik bölgelerin Türkiye için hayati öneme sahip olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Menbiç ve Tel Rıfat gibi bölgeler sadece güvenlik değil, uyuşturucu ticareti ve terör finansmanı açısından da kritik önemdedir. PKK/YPG’nin bu bölgelerdeki varlığı, Türkiye’ye ve bölgeye yönelik en büyük tehditlerden biridir. Türkiye, yeni Suriye yönetimi ve uluslararası aktörlerle iş birliği yaparak bu bölgelerdeki terör unsurlarını etkisiz hale getirmelidir.”
“SURİYELİLERİN GÜVENLİ DÖNÜŞÜ İÇİN FIRSAT”
Aytaç Battal, Esad rejiminin devrilmesiyle Suriyeli sığınmacıların ülkelerine güvenli dönüşü için bir fırsat doğduğunu belirtti:
“Muhaliflerin tüm Suriyelilere geri dönme çağrısı yapması olumlu bir gelişmedir. Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyeli sığınmacının güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönmesi için bu süreç doğru şekilde değerlendirilmelidir.”
“ULUSLARARASI PLANLAR VE TÜRKİYE’NİN DURUŞU”
Bölgedeki gelişmelerin, ABD, İngiltere ve İsrail’in uzun zamandır hazırladığı planların bir parçası olduğunu belirten Battal, Türkiye’nin bu süreçteki duruşuna dair şu soruları yöneltti:
“ABD ve İsrail, bölgeyi kendi güvenlik çıkarlarına göre şekillendirmeye çalışırken, Türkiye bu planların neresindedir? Terör örgütü olarak tanımladığımız yapılara dolaylı destek verirken, onurlu ve bağımsız bir dış politika geliştirmek mümkün değil midir?”
“TÜRKMEN VARLIĞINA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Battal, Suriye’deki Türkmen varlığının korunmasının milli bir mesele olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, Suriye’deki Türkmen kardeşlerimizin güvenliği ve haklarını savunmalı, her şartta onlara destek olmalıdır. Bölgedeki Türkmen varlığını güçlendirmek, hem tarihsel bir sorumluluğumuz hem de bölgesel barış için hayati bir gerekliliktir.”
“TÜRKİYE BAĞIMSIZ BİR DIŞ POLİTİKA İZLEMELİ”
Aytaç Battal, Türkiye’nin emperyal güçlerin planlarının dışında, milli ve bağımsız bir dış politika geliştirmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin çıkarları, hiçbir emperyal projenin bir parçası olmadan, kendi özgün ve onurlu politikalarını hayata geçirmesiyle korunabilir. Bölge barışı ve milli güvenliğimiz için bu kritik dönemi dikkatle yönetmek zorundayız.”