“Artık Geçinmek Değil, Hayatta Kalmak İçin Çırpınıyoruz!”

“Artık Geçinmek Değil, Hayatta Kalmak İçin Çırpınıyoruz!”
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Emeklilerden Osmanlı Tokadı Gibi Çarpan Feryat DEVA Partisi İl Başkanı Tayfun Öztürk’ün Duygusal ve Sert Açıklamaları

Türkiye’nin dört bir yanındaki milyonlarca emekli, seslerini duyurmak için adeta çığlık atıyor. Ancak ne yazık ki, bu çığlıklar, dağlara vurur ama Ankara’ya ulaşmaz mı? Hayatın, bir gecede tükenen maaşlar, artan yaşam pahalılığı ve çözümsüzlük karşısında, emekliler artık yalnızca geçinmek değil, hayatta kalmak için çırpınıyor.

“Artık geçinemiyoruz, yalnızca nefes almak için mücadele ediyoruz!” diyen emeklilerin isyanı, Türkiye’nin en kırılgan kesiminin öfkesinin simgesi haline geldi. Hükümetin, yaşanan ekonomik krizi ve enflasyonu görmezden gelerek emeklilere yönelik duyarsız tutumu, her geçen gün daha fazla yayılmaya devam ediyor. Banka kuyruklarında, pazarda, evlerinde, emekli maaşlarıyla geçinmeye çalışan insanlar, çok basit bir gerçeği yüksek sesle dile getiriyorlar: Emekli maaşları artık hayata tutunmalarına yetmiyor, aksine onları uçurumun kenarına sürüklüyor. Tayfun Öztürk konuyla ilgili sert açıklamalarda bulundu.

REKLAM ALANI

Emeklilerin Tavizsiz Talepleri

Emekliler, yıllarca çalışarak bu ülkeye emek verdiler, ancak karşılıkları bir utanç maaşından başka bir şey değil. Artık sabırları tükenmiş durumda ve talepleri oldukça net:

  • Enflasyon farkına ek olarak 6.000 TL seyyanen zam

  • Bu düzenlemenin derhal TBMM’ye getirilip karara bağlanması

Emekliler bu kez, lütuf istemediklerini, sadaka kabul etmediklerini ve hiçbir koşulda sadakate mahkûm edilmek istemediklerini sert bir dille ifade ediyor. Yıllarca çalışıp ailelerine bakmaya çalışan emekliler, bugün hayatta kalabilmek için çırpınıyorlar. Hükümetin, emeklilerin gösterdiği bu direnişi göz ardı etmesi, tüm toplumu derinden sarsacak bir dönemeçte olduklarını gösteriyor.

“Sadaka İstemiyoruz, Hakkımızı İstiyoruz!”

Türkiye’nin en geniş toplumsal kesimini oluşturan emekliler, artık kelimelerini sakınmadan konuşuyorlar:
“Bu maaşlarla pazara çıkamıyoruz. Market raflarına bakıp geri dönüyoruz. Faturaları ödemek için ilaçtan, gıdadan, sağlıktan kesiyoruz. Biz bu ülkeye 40 yıl çalıştık, bugün hayatta kalmak için mücadele ediyoruz!”
Bu sözler sadece bir yakınma değil; bir toplumun sessizce çürütülmesine karşı açılmış bir isyan kapısı. Emekliler, artık yalnızca hayatta kalma mücadelesi vermekle kalmıyor, aynı zamanda yıllardır verdikleri emeğin ve alın terinin karşılığını almak için hakkını savunuyor.

Hükümete ve TBMM’ye Sert Uyarı

Emekliler, hükümete ve TBMM’ye açık bir çağrı yapıyor:
“Bu çağrıyı duymazdan gelmeyin! Yok saymayın!
Görmezden gelinen her emeklinin çığlığı, yarın sandıkta yankı olur!”

Emekli maaşlarının, giderek artan gıda fiyatları, elektrik, doğalgaz faturaları ve kira krizi gibi ekonomik yüklerle ne kadar eridiği ortada. Bir emeklinin maaşı, artık bir ay bile dayanmazken, TBMM’deki bütçe komitesinin sadece hesap kitap yapmaya devam etmesi kabul edilemez. Emekliler, hükümetin, bütçe koşullarını bahane ederek taleplerini göz ardı etmesini affetmeyeceklerini belirtiyor.
“Bize bütçeden pay ayıramıyorsanız, o zaman bu ülkede çalışıp emek vermenin anlamı nedir?” diyorlar.

Yaşam Mücadelesi Veriyoruz, Ankara Hesap Yapıyor

Emekliler, hükümetin ve TBMM’nin bütçe koşulları bahanesini kabul etmiyor. “Biz yaşam mücadelesi veriyoruz, Ankara hâlâ hesap kitap yapıyor. Bizim taleplerimiz pazarlık konusu yapılamaz!” diyorlar. Bu sözler, emeklilerin artık bir sabır noktasına geldiğini ve taleplerinin son derece acil olduğunu vurguluyor.

Emeklilerin Nefesi Daraldı, Toplumun Vicdanı Sınanıyor

Tayfun Öztürk; “Bugün, Türkiye’nin emekli nüfusu, tarihin en sert ortak çıkışlarından birini yaparak 2026 yılı için 6.000 TL seyyanen zam talebini ülkenin ve meclisin önüne koydu. Bu çağrı, artık yalnızca ekonomik bir talep değil, toplumun vicdanını ölçen bir turnusol kâğıdıdır. Türkiye’nin en savunmasız kesimlerinden biri olan emekliler, artık sessiz çığlıklarını duyuruyor. Her geçen gün artan bu isyan, kimse tarafından göz ardı edilemez.

Sonuçta, milyonlarca emeklinin sesi artık duyulmak zorunda!
Hayatta kalmak için mücadele eden emeklilerin bu talepleri, sadece kendi hakları için değil, aynı zamanda toplumun her bireyi için önemli bir vicdan sınavı teşkil ediyor. Bu talepler karşılanmadığı takdirde, emeklilerin çığlığı, sandıklara yansıyacak ve tüm toplumu etkileyecek bir karara dönüşebilir.” dedi.

DEVA Partisi İl Başkanı Tayfun Öztürk’ten Sert Tepki: “Emekliyi Açlığa Mahkûm Eden Bu Sistemi Kabul Etmiyoruz!” DEVA Partisi İl Başkanı Tayfun Öztürk, ülke genelindeki milyonlarca emeklinin yetersiz maaşlar ve yaşam standartlarıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, hükümete sert tepki gösterdi. Öztürk, yaptığı açıklamada, emekli maaşlarının açlık sınırının çok altında kalmasını ve emeklilerin yaşadığı zorlukları “vicdansızlık” olarak nitelendirerek, hükümetin bu adaletsiz düzenini kesinlikle kabul etmediklerini vurguladı.

Öztürk, “Emekli maaşları bu kadar düşükken, milyonlarca emekliyi açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm etmek, asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu bir ekonomik tercih değil, tam anlamıyla bir vicdansızlıktır!” dedi.

“Emeklilerin Onurlu Yaşam Hakkı Gasp Ediliyor”
Emekli maaşlarının yetersizliğini ve emeklilerin karşılaştığı zorlukları sert bir dille eleştiren Öztürk, şunları söyledi:
“Yıllarca alın teri döken, ülkenin kalkınmasına katkı sunan emeklilerimiz bugün pazarda file dolduramayacak, faturalarını ödeyemeyecek durumda. Emekli, 14 bin TL maaşla bir ayı geçiremez, bir haftayı bile zor çıkarır. Bu, onurlu bir yaşam hakkının gasp edilmesidir. Emeklilerin itibarsızlaştırılması, onurlarıyla oynanması, bu ülkenin geleceğine ve sosyal yapısına yapılmış en büyük ihanettir. Bu, bir sosyal çöküşün habercisidir ve bu durum asla sürdürülemez.”

“Sosyal Adaletsizliği Sonlandırmak İçin Gereken Her Şey Hazır”
Öztürk, çözümün mümkün olduğunu ve DEVA Partisi olarak bu konuda gerekli politikaları hazır tutuklarını ifade etti. “Gelir adaletini sağlayacak, vergi yükünü adil dağıtacak, emekliyi sadakaya değil, insanca bir yaşam standardına kavuşturacak politikalar bizde mevcut. Bu ülkede kaynak vardır, mesele kaynak değil, niyet ve politikadır. İktidar, emeklilere adil bir yaşam sunma iradesini göstermek yerine, bu insanları sessizce açlığa mahkûm etmektedir” diye konuştu.

“Sistemi Değiştirecek Güç Bize Aittir”
DEVA Partisi İl Başkanı Tayfun Öztürk, tüm emeklilere ve vatandaşlara seslenerek, “Bu sistemin adaletsizliğine karşı durmalıyız. Eğer sesimizi yükseltmezsek, bu adaletsizlik daha da büyür, daha da derinleşir. Emekliye reva görülen bu hayatı değiştirmek, bu adaletsiz düzeni sonlandırmak için dik duracağız ve susmayacağız! Bu ülkenin emekçilerine daha iyi bir yaşam sunmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz!” diyerek, hak arama mücadelesinin önemine dikkat çekti.

Öztürk, “Herkesin en temel hakkı insanca yaşamak, emekleriyle hak ettikleri yaşamı sürmektir. DEVA Partisi olarak, bu onurlu yaşamı emeklilerimize sunmak için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

“Bizim İçin Herkesin Yaşamı Değerlidir”
Tayfun Öztürk, son olarak şunları ekledi:
“DEVA Partisi olarak, emeklinin yalnızca bir maaşa mahkûm olmasını istemiyoruz. Biz, her bir vatandaşımızın hak ettiği yaşamı sürmesi için mücadele ediyoruz. Emekli kardeşlerimizin yaşadığı bu sıkıntıları görmek, duymak ve değiştirmek için var gücümüzle çalışacağız. Emekliye reva görülen bu yaşamı değiştirecek gücümüz var, ve biz buna inanıyoruz. Bu sisteme karşı duruyoruz ve sonuna kadar mücadele edeceğiz!”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ