Anahtar Parti’den İklim Kanunu’na Sert Tepki: “Bu Yasa Bir Denetim ve Tahakküm Dayatmasıdır!”

TBMM’de kabul edilen ve kamuoyuna “çevreyi koruma” kılıfıyla sunulan İklim Kanunu’na karşı Anahtar Parti’den çok sert tepki geldi. Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Fikret Aslan, yayımladığı manifesto niteliğindeki açıklamada, İklim Kanunu’nun aslında doğayı değil, bireyi ve üretimi denetim altına alma projesi olduğunu vurgulayarak, “Bu yasa çevreyi değil, iradeyi hedef alıyor” dedi.
“Çevre Bahanesiyle Ekonomik ve Sosyal Kısıtlamaların Zeminini Hazırlıyorlar”
Fikret Aslan, kanunun içeriğinde çevreyi korumaktan çok, toplumun her kesimine yönelik merkezi denetim ve yönlendirme alanı yaratılmak istendiğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Siz böyle diyorsunuz ama gerçekler ortada. Bu yasa; çiftçiye, sanayiciye, tüketiciye, üreticiye kadar herkesin yaşam alanına doğrudan müdahale eden, özgürlüğü sözde sürdürülebilirlik uğruna rafa kaldıran bir tahakküm aracıdır.”
“Gerçekler Maskenin Altında Gizleniyor!”
Aslan, kanunun gerekçeleriyle uygulama hedefleri arasında ciddi çelişkiler olduğunu belirterek, maddeler halinde şu uyarıları yaptı:
-
“Özgürlük kısıtlanmayacak” deniyor, ancak bireylerin tüketimi karbon ayak iziyle izlenmeye başlanıyor.
-
“Sanayi etkilenecek ama vatandaşa yansımaz” deniyor, ancak ETS maliyetleri tüketiciye yükleniyor.
-
“Tarım korunacak” deniyor, ama küçük üretici sistem dışına itiliyor.
-
“Çiftçi özgür” deniyor, ama sadece ‘uyumlu ürün’ destekleniyor.
-
“Hayvancılık desteklenecek” deniyor, ama otlatma kısıtlanıyor, yapay et lobileri teşvik ediliyor.
-
“Paris Anlaşması kalkınmaya hizmet ediyor” deniyor, ama kırsal alanlar küresel şirketlere açılıyor.
-
“Fosil yakıt yasaklanmıyor” deniyor, ama yatırımlar kesiliyor.
-
“İfade özgürlüğü korunuyor” deniyor, ama farklı görüşler ‘yanıltıcı bilgi’ yaftasıyla susturuluyor.
-
“Ceza yok” deniyor, ama karbon ayak izi kredi puanlamasına, sigortaya, ulaşıma bile yansıtılabilir!
“Bu Kanun Ulusal Egemenliğe Müdahale Girişimidir!”
Aslan, İklim Kanunu’nun dayanağının çevre hassasiyeti değil, uluslararası anlaşmalarla dikte edilen dış baskılar olduğunu vurguladı:
“Bugüne kadar sanayi bacalarına filtre takmayı bile başaramayanlar şimdi torunlarımıza ‘temiz çevre’ bırakacağız diyorlar. Kime anlatıyorsunuz? Bu yasa sizin değil, dış güçlerin dayatmasıdır. Uluslararası finans çevrelerinin ‘yeşil sermaye’ pazarlığına sessiz kalıp, milletin özgürlüğünü ipotek altına alamazsınız!”
Fikret Aslan’dan Hükûmete Sert Sorular:
Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Aslan, hükümete şu net soruları yöneltti:
-
Fabrikalara filtre zorunluluğu getirmek için bugüne kadar sizi kim engelledi?
-
Hava kirliliği ile ilgili hangi şehirde hangi ciddi adımı attınız?
-
Irmaklara dökülen atıklara yıllardır neden sessiz kaldınız?
-
Yeşil alanları planlamak için elinizi tutan mı vardı?
-
Bugüne kadar çevreyi umursamadınız da şimdi mi torunlar aklınıza geldi?
“Biz Susmayacağız! Toplumu Uyanışa Çağırıyoruz!”
Fikret Aslan açıklamasının sonunda, İklim Kanunu’na karşı sessiz kalmayacaklarını, bu yasanın iptali için her zeminde mücadele edeceklerini belirtti:
“Bu bir çevre yasası değil, dijital gözetim ve küresel uyum yasasıdır. Bu yasa; üretimden, tüketimden, ulaşımdan, eğitimden, tarıma kadar her şeyi tek merkezden yönlendirme ve denetleme adımıdır. Anahtar Parti olarak milletin sesini kısmaya, üreticiyi boğmaya, çiftçiyi zincirlemeye çalışan bu düzenin karşısında olacağız. Biz sustukça nefes alamayacağız!”