“Dün ilimizde meydana gelen 4.1 (MW) büyüklüğündeki, Nilüfer merkezli deprem unuttuğumuz deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatmıştır” ifadeleriyle başlayan açıklamada, “Depremlere yaklaşımın yalnızca afet sonrası müdahale ile sınırlı tutulamayacağını, 6 Şubat depremleriyle acı bir şekilde tecrübe ettik” denildi.
Bursa’nın, olası Marmara Depremi’ni; ova yerleşimi temelli yapılaşması ve mevcut yapı stoğunun yaklaşık %60-70’inin riskli ve mühendislik hizmeti almamış binalardan oluşması nedeniyle İstanbul’dan bile daha yıkıcı şekilde hissedebileceğinden bahsedilen açıklamada, “Tüm bu handikaplara rağmen, şehirde hâlâ kapsamlı bir deprem öncesi eylem planı oluşturulmamış; kentsel dönüşüm program ve projeleri kurumların tozlu raflarında unutulmuş; süreç, özel sektörün insafına bırakılmış durumdadır” ifadelerine yer verildi.
Rant odaklı dönüşüme dikkat edilmesi gerektiğinin altı çizilirken, ‘Ortak Akıl’ vurgusu ön plana çıktı. Devamında, “Oysa şehrimizin tüm dinamiklerinin bu sürece dahil olması ve acil bir eylem planı oluşturulması hayati önem taşımaktadır. Şehrin yapı stoğu envanteri bir an evvel çıkarılmalı; çöküntü bölgeleri teker teker belirlenmeli ve rant kurbanı edilmeyecek bir dönüşüm süreci, ortak akılla ivedilikle başlatılmalıdır. Burada yapılması gereken; şehrin dinamiklerinin ve bürokrasinin sürecin önünü açması, dönüşüm için özel sektörü harekete geçirmesidir” tespitine yer verildi.
Bizler, bir kez daha vurguluyoruz: Süreci hızlandırmak adına destek, model, program ve proje geliştirme noktasındaki ihtiyaçlar için Anahtar Parti, liyakatli kadrolarıyla Bursa’nın geleceği adına her zaman elini taşın altına koymaya hazırdır ve sürece sonuna kadar destek verecektir.”