ABD ve Rusya’nın Gizli Buluşması
Uluslararası diplomaside bir süredir devam eden sarsıntılar, Suudi Arabistan’da gerçekleşen kritik bir buluşmayla yeni bir boyuta taşındı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Riyad’da bir araya geldi. Görüşmenin en dikkat çeken yanı ise Avrupa ve Ukrayna’nın tamamen dışlanmış olmasıydı.
Bu durum, özellikle Ukrayna tarafında büyük bir rahatsızlık yarattı. Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, açık bir dille “Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında karar alınamaz,” dedi. Ancak görünen o ki, Washington ve Moskova, Kiev’in fikrini almadan sahne arkasında kendi hesaplarını yapıyor.
Trump-Putin Yakınlaşması mı?
Riyad’daki bu toplantı, Trump ve Putin arasında olası bir bire bir zirvenin hazırlıkları olarak görülüyor. Eski Başkan Joe Biden döneminde ABD, Ukrayna’ya güçlü bir destek sağlamıştı. Ancak Trump’ın yaklaşımı daha farklı. Avrupa başkentlerinde, Trump’ın Putin’e tavizler vererek ABD’nin geleneksel müttefiklerini yüzüstü bırakabileceğine dair büyük bir korku hakim.
Bu noktada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron harekete geçti. Avrupa’nın Ukrayna konusunda ortak bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan Macron, Paris’te acil bir zirve düzenledi. Ancak Lavrov’un yaptığı açıklamalar, Avrupa’nın bu süreçte etkisiz eleman olarak görüldüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor.
Lavrov, Avrupa Birliği’nin müzakere masasında yer almasına kesinlikle karşı çıkıyor ve bu konuda oldukça net konuşuyor: “Eğer savaşı sürdürmek istiyorlarsa neden müzakerelere dahil olsunlar?”
Avrupa İçin Zor Günler
Avrupa için bu gelişmeler hiç de iç açıcı değil. Bir yanda ABD’nin Rusya ile gizli pazarlıkları, diğer yanda Kremlin’in Avrupa’nın söz sahibi olmasını tamamen reddetmesi… Avrupa ülkeleri, Ukrayna’nın güvenliğini sağlamak adına daha fazla sorumluluk almak zorunda kalabilir.
Moskova, Ukrayna’daki savaşı Donbas ve Kırım meselesine indirgemeye çalışıyor. Ancak Ukrayna tarafı için mesele çok daha büyük. Kiev, toprak kaybına uğramayı kesinlikle reddediyor. Ne var ki, Lavrov’un sözleri, ABD’de bile bazı çevrelerde Ukrayna’nın belli başlı topraklardan feragat etmesi gerektiğine dair tartışmaların başladığını gösteriyor.
ABD’nin tutumu belirsiz. Dışişleri Bakanı Rubio, “Henüz orada değiliz,” diyerek müzakerelerin şu an için bir ön hazırlık aşamasında olduğunu belirtiyor. Ancak, bu açıklamalar Avrupa’yı tatmin etmiyor.
Trump’ın Hesabı Ne?
Trump’ın Avrupa’yı saf dışı bırakma çabaları açıkça görülüyor. Daha önce NATO’nun gereksiz olduğunu savunan Trump, Ukrayna konusunda da Avrupa’yı ikinci plana atabilir. Bu da, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlama konusunda ABD’ye olan bağımlılığını gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor.
Öyle görünüyor ki, önümüzdeki dönemde ABD, Rusya ve Avrupa arasında büyük gerilimler yaşanacak. Avrupa’nın bir bütün olarak hareket edip edemeyeceği, Ukrayna’nın kaderini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.
Kiev’siz Ukrayna, Avrupasız güvenlik stratejisi olur mu? Washington ve Moskova, tarihi bir hata yapıyor olabilir mi? İşte asıl soru bu.