Benal Yazgan: Ekonomik bağımsızlık, kadınların şiddete karşı mücadelesinde en büyük güç
Kadın Partisi Genel Başkanı Benal Yazgan, son dönemlerde artan kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddet olaylarına dikkat çekti. Yazgan, ekonomik bağımsızlığın, kadınların kendilerine yönelik şiddeti kabul etmeme ve kendi hayatlarını kurma yönündeki mücadelelerinde büyük önem taşıdığını vurguladı. Özellikle son dönemde aile içi şiddetin ve yakın çevreden gelen tehditlerin arttığını belirtti.
Kadına yönelik şiddet yakın çevreden geliyor
Başkan Yazgan, kadın cinayetlerinde faillerin genellikle kadının yakın çevresinden kişiler olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde faillerin çoğu, kadının en güvendiği yakın çevresinden çıkıyor. Eski sevgili, eski eş, baba ya da abi gibi kişiler bu şiddetin failleri oluyor. En son örnek olan Narin olayı da bunu açıkça gösteriyor. Kadınlar, kendilerini en güvende hissettikleri yerlerde şiddet görüyor.”
Ekonomik bağımsızlık şiddete karşı koruma sağlıyor
Yazgan, kadının ekonomik bağımsızlığının şiddeti reddetme gücünü artırdığını ve bu sayede hayatını yeniden kurma şansı bulduğunu vurguladı: “Ekonomik bağımsızlık, kadına yapılan şiddeti kabul etmemesi için çok önemli bir faktör. Kendine ekonomik olarak güvenen bir kadın, hayatını yeniden inşa etmek istiyor ve şiddetten kurtulmak için cesaret buluyor. Ancak, Türkiye’de hala ‘Ya benimsin ya toprağın’ gibi geri kalmış bir anlayış hüküm sürüyor. Erkekler, ayrıldıkları eşlerini ve hayatlarına devam eden kadınları ölümle cezalandırma yoluna gidiyorlar.”
Kadın cinayetlerinde artan sosyolojik sorunlar
Yazgan, artan kadın cinayetlerinde son yıllarda çocukların da hedef alındığını belirterek şu uyarıda bulundu: “Son dönemde daha da acı olaylar yaşamaya başladık. Kendi çocuklarını da öldüren faillerle karşılaşıyoruz. Bu, aile içinde çok derin bir sosyolojik problemin varlığını gösteriyor. Bu olaylar hafife alınacak meseleler değil. Sosyologların bu konuyu detaylı şekilde inceleyip çözüm üretmesi gerekiyor.”
Uyuşturucu kullanım yaşı düştü, suç oranı arttı
Yazgan, uyuşturucu kullanım yaşının 9-10 yaşlarına kadar düştüğünü ve bu durumun şiddet olaylarını tetikleyen önemli bir faktör olduğunu vurguladı: “Uyuşturucu kullanımı artık çok daha erken yaşlara indi. Bu durum, şiddetin ve suç oranlarının artmasında büyük bir etken. Eskiden ileri yaşlarda olan uyuşturucu kullanımı şimdi çocuk yaşlarına indi ve bu, çok ciddi bir iktidar zafiyeti olduğunu gösteriyor. Adalet sistemine geldiğimizde ise suçluların gerekli cezaları almaması, serbest bırakılmaları toplumda bir cezasızlık algısı oluşturuyor.”
Kadın cinayetleri çok katmanlı bir sorun
Kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin çok etkenli ve çok katmanlı sorunlar olduğunu belirten Yazgan, çözümün kadın ve erkek eşitliğinin sağlanmasıyla başlayacağını ifade etti: “Kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri, birçok faktörün birleşimiyle oluşan derin bir sorundur. Ekonomi, eğitim, adalet, toplumsal algı gibi birçok etkenin bir arada ele alınması gerekiyor. Ancak ilk ve en önemli adım, kadın ve erkek eşitliğinin kabul edilmesidir. Bu kabul edilmediği sürece diğer faktörleri ortadan kaldırmak mümkün olmayacaktır.”