Ülkemizin dört bir yanında, kamuda çalışan binlerce taşeron çalışanın yaşadığı adaletsizlik ve eşitsizlik, artık duyulması gereken bir ses haline geldi. Bu çalışanlar, yıllardır aynı işi yaparken farklı statülerde olmanın getirdiği zorluklarla mücadele ediyorlar. 2017 yılında çıkarılan 696 Sayılı KHK ile umutlarını taçlandırmışlardı. Kadroya geçiş süreci, birçok taşeron çalışan için yeni bir umut ışığıydı. Ancak, beklenen adalet ve eşitlik hala gerçekleşmedi. Sağlık alanında görev yapanlar, özellikle pandemi sürecinde büyük bir özveriyle çalışırken, iş güvencesi ve maaş konularında sıkıntılar yaşıyorlar.

Karayollarında çalışanlar, yıllardır devlete hizmet ederken, kadro bekleyişleri devam ediyor. Sağlık merkezlerindeki personel ise, aynı işi yapan meslektaşlarıyla farklı statülerde olmanın getirdiği adaletsizlikleri yaşamaktan yorgun düşmüş durumda.

Bu sıkıntılar, sadece çalışanları değil, ailelerini de derinden etkiliyor. Geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ve adalet arayışı, taşeron çalışanların ve ailelerinin her gün yaşadığı duygular arasında.

Bizler, bu çalışanların sesine kulak verilmesini ve adaletin sağlanmasını bekliyoruz. Çünkü onlar, sadece işçi değil, aynı zamanda insanlar. İnsanca yaşamak, adil bir ortamda çalışmak herkesin hakkıdır. Büyük olan Devletimizden, bu insanların sesine kulak vermesini ve haklarını korumasını diliyoruz. İnsani duygularla yapılan bir adım, toplumsal huzur ve adalet için büyük bir adım olacaktır.