“Bu Gidiş Çöküş Değil, Çökertme!”

Özgür Şimşek’ten İnşaat Sektörüne Tokat Gibi Uyarı…

ZONE İnşaat / ZOOM Mühendislik Kurucu Ortağı Özgür Şimşek, inşaat sektöründe aylardır büyüyen ekonomik baskı ve finansal sıkışmayı değerlendirirken son yılların en sert çıkışlarından birini yaptı. Şimşek, yaşanan krizin “küçümsenecek bir dalgalanma değil, ülkenin ana sektörlerinden birinin adım adım duvara sürülmesi” olduğunu söyledi.

“Maliyetler kontrolden çıktı, sektöre nefes aldıran yok”

Şimşek, temel inşaat girdilerindeki anormal fiyat artışlarının sektörün omurgasını kırdığını ifade etti:

“Demir, çimento, işçilik, arsa… Her şey uçmuş durumda. Yüzde 300 maliyet artışıyla aynı şartlarda iş yapmamız bekleniyor. Bu sağlıklı değil; bu matematik değil. Piyasa iflasın eşiğinde ama bizden hâlâ yoktan para üretmemiz isteniyor.”

“Kredi kanalları kapandı, ödemeler gecikiyor – Sektör nefessiz bırakılıyor”

Finansman sıkışıklığının sektörü kilitlediğini söyleyen Şimşek, tabloyu çok sert ifadelerle tarif etti:

“Kamu ödemeleri gecikiyor, özel sektör borç içinde debeleniyor, bankalar kredi musluklarını kısıyor. Sektör adeta göz göre göre daraltılıyor. Çark dönmediğinde sadece firmalar değil, bütün yapı zinciri çöküyor.”

“İstihdam eriyor; sadece ekonomiler değil, aileler de yıkılıyor”

Şimşek, sektördeki istihdam kaybının artık “kritik bir eşiği geçtiğini” belirtti:

“Mühendis iş bulamıyor, usta iş bulamıyor, taşeron iş yapamıyor. Bu sektör çökerse, sadece projeler değil, insanların hayatları yıkılır. Artık sabır değil, gerçek çözüm zamanı.”

“Bu sessizlik kabul edilemez: Sorun halının altına süpürülemez”

Şimşek’in en sert mesajı ise karar vericilere yönelikti:

“Bu sektör çöküşe sürüklenirse, ardından tüm ekonomiyi aşağı çeker. İnşaat domino taşıdır; devrilirse hiçbir sektör ayakta kalmaz. Sessiz kalmak, bu gidişatı normalleştirmek olur. Biz mücadeleyi sürdüreceğiz ama bu yangın görmezden gelinemez.”

Sektör geneline yayılan destek

Şimşek’in açıklamalarının ardından birçok firma temsilcisinin benzer tepkiler gösterdiği, sektörün farklı noktalarında aynı baskıların yaşandığı ve acil çözüm talebinin ortaklaştığı ifade ediliyor.