İmar Barışı’nda Büyük Mağduriyet: Vatandaş Devlete Güvendi, Şimdi Yıkım ve Cezalarla Karşı Karşıya

İmar Barışı’nda Büyük Mağduriyet: Vatandaş Devlete Güvendi, Şimdi Yıkım ve Cezalarla Karşı Karşıya
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

İmar Barışı Umut Oldu, Hayal Kırıklığına Dönüştü

2018 yılında yürürlüğe giren İmar Barışı düzenlemesi ile, 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılar için vatandaşlara Yapı Kayıt Belgesi verilmişti. Bu belge sayesinde milyonlarca vatandaş, hem yıkım tehdidinden hem de para cezalarından kurtulacağına inanarak devletine güvenip başvuru yaptı.

Ancak uygulamada yaşanan eksiklikler ve hatalı süreçler nedeniyle bu güven kısa sürede sarsıldı.


 Beyana Dayalı Sistem Mağdur Etti

Başvurular yalnızca e-Devlet üzerinden beyana dayalı alındı. Belgelerini alan vatandaşlar evlerine yerleşti, elektrik, su, doğalgaz aboneliklerini yaptırdı. Fakat aradan yıllar geçtikten sonra yapılan uydu kontrolleriyle belgeler iptal edildi ve vatandaş yeniden yıkım kararları ile ağır para cezalarıyla karşı karşıya bırakıldı.

REKLAM ALANI

 Yanlış Algı, Yanlış Yorum

Düzenlemenin süresi sürekli uzatıldıkça, kamuoyunda 2017 sonrasında yapılan yapılar için de geçerli olduğu yönünde yanlış bir algı oluştu. Vatandaş, devletten aldığı belgenin güvenli olduğunu düşünerek hareket etti, ancak bu yanlış anlaşılma yüzünden bugün suçlu konumuna düşürüldü.

Öte yandan, müteahhit aracılığıyla Yapı Kayıt Belgesi’yle daire satın alan kişiler de ikinci el mağduriyetler yaşamaya başladı.


 Kırsaldaki Evler de Ruhsatsız Sayıldı

2014’te yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüştürülmesi, kırsaldaki küçük, basit yapıları bile ruhsatsız hale getirdi. Pandemi döneminde kendi arazisine 1-2 katlı küçük ev yapan vatandaşlar dahi, güvenli barınma ihtiyacını karşılamaya çalışırken cezalandırıldı.


 Derneğin Talepleri

Mağduriyetlerin giderilmesi için ilgili dernek tarafından şu talepler dile getirildi:

 Yapı Kayıt Belgesi iptalleri nedeniyle süren yıkımlar acilen durdurulmalı.
 Büyükşehir Yasası, kırsaldaki küçük ölçekli yapılar için yeniden düzenlenmeli.
 Afet riskini esas alan yeni bir Yapı Kayıt Belgesi sistemi getirilmeli; önceki ceza ve yıkım kararları kaldırılmalı.
 Plansız alanlarda, barınma amaçlı 1-2 katlı, 200 m²’yi geçmeyen konutlara izin verilmelidir.


 Beklenen Faydalar

  • Depreme dayanıklı konut stoğu artacak, vatandaşın güvenli barınma hakkı korunacak.

  • Devlete önemli gelir sağlanacak, kentsel dönüşüme kaynak oluşturulacak.

  • Toplumsal barış korunacak, kitlesel mağduriyetler önlenecek.


Sonuç: Yeni Bir İmar Düzenlemesi Şart

1985 tarihli İmar Kanunu, günümüzün ihtiyaçlarına artık cevap veremiyor. Vatandaşın mağduriyetini giderecek, barınma hakkını güvence altına alacak ve afet risklerine karşı dayanıklı konutları teşvik edecek yeni bir yasal düzenleme kaçınılmaz görünüyor.

Devletin verdiği sözler, vatandaşın güveni ve toplumsal barış için; acil adım atılmalı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ