“Milletin Haberi Olmadan Terörle Mücadele Yürütülemez!”

Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, Türkiye gündeminde öne çıkan güvenlik, terörle mücadele ve milli birlik konularına ilişkin Bursa’da çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özellikle terörle mücadele politikalarının kamuoyundan gizli yürütülmesini eleştiren Nacar, şeffaflık ve milli iradeye saygı çağrısı yaptı.
“Milletin Bilmediği Bir Mücadele, Meşruiyetini Yitirir”
Nacar, son dönemde yaşanan terör olayları ve bu kapsamda sürdürülen müzakere iddialarına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti, terörle mücadeleyi milletin bilgisi dışında yürütemez. Bu mücadele, topyekûn bir duruş gerektirir. Milletin destek vermediği bir süreç başarıya ulaşamaz, meşruiyetini de kaybeder.”
REKLAM ALANI
“Gizli kapılar ardında verilen tavizlerin faturası ağır olur”
Devletin yürüttüğü güvenlik politikalarının şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Nacar, terörle mücadelede atılacak adımların kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtti:
“Gizli görüşmeler, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar; milletin geleceğini karartır. Türkiye’nin güvenliği, pazarlık konusu yapılamaz. Teröre karşı mücadelede kararlılık kadar açıklık da şarttır.”
“Devletin temel ilkeleri: birlik, bütünlük ve hukuk”
Cuma Nacar açıklamasında, devletin terörle mücadeledeki çizgisinin net olması gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Devletin omurgası; milletin birliği, vatanın bölünmez bütünlüğü ve hukukun üstünlüğüdür. Bu üç sacayağı sarsılırsa, geriye devlet kalmaz. Bu nedenle her adım milletin gözü önünde, hukuk çerçevesinde atılmalıdır.”
“Millet Partisi olarak susmayacağız”
Millet Partisi olarak terör, ayrımcılık ve dış müdahalelere karşı duruşlarının net olduğunu vurgulayan Nacar, kamuoyunu bu konuda duyarlılığa çağırdı. “Bu topraklar bedelle kazanıldı, tavizle kaybedilemez” diyen Nacar, Türkiye’nin güvenlik politikalarının, milletin ortak kararı ve iradesiyle yürütülmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.
Nacar’dan Sert Tepki: “Şehitlerimiz Metan Gazına mı Teslim Edildi?”
2022 yılında Pençe-Kilit Harekâtı sırasında şehit olan Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını bulmak amacıyla düzenlenen operasyonda, metan gazından zehirlenerek şehit olan 12 Mehmetçiğin acısı hâlâ tazeyken, konuya ilişkin tepkiler de büyüyor.
Nacar, operasyonun planlamasına ve sürecin kamuoyundan gizlenmesine sert sözlerle tepki gösterdi. “Türk Silahlı Kuvvetleri yıllardır bölgede operasyon yürütüyor. Bugüne kadar metan gazından şehit verilmiş midir?” sorusunu sorarak olayda açık bir ihmal olabileceğine dikkat çekti.
“19 Asker Bile Bile Ölüme mi Gönderildi?”
Operasyonun detaylarına dair kamuoyunun tatmin edici şekilde bilgilendirilmediğini ifade eden Nacar, şu ifadeleri kullandı:
“Operasyona çıkan askerlerimize gaz maskesi verildi mi? Bu tür riskler önceden tespit edildi mi? Eğer 19 askerimiz bile bile ölüme gönderildiyse, bunun adı kaza değil, sistemli ihmal olur. Bu kabul edilemez! Milletin canı söz konusuysa devletin sorumluluğu iki kat artar. Bu konuda şeffaflık şarttır.”
“Şehit Üsteğmen Kim Tarafından Katledildi, Neden Açıklanmıyor?”
Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un, teröristlerin saldırısı sonucu hayatını kaybettiği belirtilse de, saldırının failine dair herhangi bir bilginin paylaşılmaması da Nacar’ın eleştirilerinden nasibini aldı:
“Açıklamada ‘PKK’ bile yazılmadı. Şehidimizin katilleri açıkça belirtilmelidir. Elli bin vatandaşımızı katleden bir örgüte karşı bu suskunluk nasıl açıklanabilir? Dahası, iktidarın eski bir milletvekili çıkıp, ‘artık teröriste bebek katili demeyelim’ diyor. Bu, milletin vicdanına hakarettir!”
“Türkiye’yi Lübnanlaştırmayın!”
Nacar, etnik kimlikler üzerinden yapılan siyaseti de sert ifadelerle eleştirdi:
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın biri Kürt, biri başka etnik kökenden olsun gibi öneriler, Türkiye’yi Lübnanlaştırma projesidir. Bu ülkede bugüne kadar başbakan, bakan, genelkurmay başkanı olmak için kimseye etnik kimliği sorulmadı. Bugün neden sorulsun?”
“Silah Bırakmak Yeterli Değildir, Yargı Önünde Hesap Verecekler”
Teröristlerin silah bırakması yönünde yapılan açıklamalara temkinli yaklaşan Nacar, bu sürecin siyasi bir af değil, hukuki bir yargılama süreciyle tamamlanması gerektiğini vurguladı:
“Silah bıraktım deyip ortalıkta dolaşamazlar. Envanter teslimi yapılmadan, yargı önüne çıkmadan affedilmeleri mümkün değildir. Hukuksuz barış, adaletsiz bir geleceğin temelidir.”
“ABD Silah Gönderirken Biz Susuyoruz!”
Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PYD/YPG’ye ABD tarafından hâlâ silah ve para yardımı yapıldığını hatırlatan Nacar, Türkiye’nin bu durumu sineye çekmesini eleştirdi:
“Amerika yardım yaparken biz hâlâ ‘silah bırakıyorlar’ masallarını mı dinleyeceğiz? Uluslararası dostluk başka, milli güvenlik başka şeydir!”
“Terörle Mücadele Gizli Kapılar Ardında Yürütülemez”
Açıklamasının sonunda devletin temel ilkelerine vurgu yapan Nacar, şunları söyledi:
“Terörle mücadele milletin bilgisi dışında yürütülemez. Devletin omurgası; milletin birliği, vatanın bölünmez bütünlüğü ve hukukun üstünlüğüdür. Gizli kapılar ardında verilen her tavizin bu millete maliyeti çok büyük olur. Bu bedeli bir kez daha ödeyecek sabrımız kalmadı.”