Selçuk Özdağ’dan Torba Yasa Tepkisi: “Tilkiyi kümese, kuzuyu kurda teslim etmeyin”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, Yeni Yol Grubu Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, torba yasa teklifine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Meclise sunulan yasa teklifinin içeriğini ve hazırlanış biçimini eleştiren Özdağ, “Bu yasa teklifi, yangından mal kaçırır gibi alelacele hazırlanarak Meclise getirilmiş bir metindir” diyerek teklifin geri çekilmesi çağrısında bulundu.

“Torba yasa değil, yamalı bohça”
Özdağ, iktidarın Meclis’i yönetme biçimini “yamalı bohça” benzetmesiyle eleştirdi. “Adına torba yasa dedikleri, benim ise yamalı bohça dediğim uygulamayla karşı karşıyayız. O anda neye ihtiyaçları varsa Meclisin huzuruna getirip bizim de onaylamamızı istiyorlar” diyen Özdağ, bu yaklaşımı “Con Ahmet’in devridaim makinesi”ne benzetti.
İliç faciasını hatırlattı
Konuşmasında 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te meydana gelen maden faciasını da hatırlatan Özdağ, “İktidarın ihmal, kayıtsızlık ve vurdumduymazlıkla ördüğü siyasi beka sorununu bizzat yerinde gördük. Yaşanan kazalar, bu zihniyetin ülkeyi ne hâle getirdiğinin somut bir göstergesidir” dedi.

“ÇED süreci devre dışı bırakılıyor”
Kanun teklifinde yer alan “ÇED gerekli değildir” ifadesine de tepki gösteren Özdağ, “Bunu bir kelime oyunu gibi sunuyorsunuz. Bu değişiklikle ÇED raporu verilmesinin bir önemi kalmamaktadır. Ama herkes için değil elbette, birileri için” şeklinde konuştu. Bakan yardımcısının sürecin değişmediğine dair açıklamalarına karşılık, “Uygulamada bu değişikliğin nasıl sonuçlar doğuracağını hepimiz biliyoruz. Bu, ÇED sürecinin devre dışı bırakılmasıdır” ifadelerini kullandı.

“Doğa cayır cayır yanıyor”
İklim krizi ve orman yangınlarına da değinen Özdağ, “Tabiat bize lisan-ı hâliyle ‘bizi bize bırakın, yeter’ diye sesleniyor. Ama iktidarın ne ağaç, ne insan, ne hayvan umurunda. Gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri var hissetmez ama paranın kokusunu hemen alırlar” diyerek çevreye duyarsızlığı eleştirdi.

Zeytinlikler ve sahte zeytinyağı eleştirisi
Zeytinliklerin madenciliğe açılmasına karşı çıkan Özdağ, “Zeytin ağaçlarını başka yerlere taşıyınca ürün verir zannediyorsunuz ama bu ağaçlar 100-200-300 yıllık ağaçlar, randıman vermezler” dedi. Hükûmetin zeytin üretimindeki artışı övmesine rağmen piyasadaki zeytinyağlarının yüksek fiyatlı ve sahte olduğuna dikkat çeken Özdağ, “Bu kadar zeytin ağacı varsa bu yağ niye bin lira? Neden bu yağlar tağşiş ürünlerle dolu?” diye sordu.

“Muğla gözümüzün bebeği gibi korunmalı”
Özellikle Muğla’nın doğal dokusunun korunması gerektiğini vurgulayan Özdağ, “Muğla dört mevsimi yaşayan nadir şehirlerden biridir. Burada termik santral olmaz, burada kömür olmaz. Bu şehir gözümüzün bebeği gibi korunmalıdır” dedi.

“Millet için değil, adres teslim yasa”
Kanun teklifinin “adrese teslim” bir metin olduğunu belirten Özdağ, “Hangi adresten geldiği ve hangi adreslere gideceği belli. Milletten gelmediği gibi, vatandaşa da gitmeyecek” ifadelerini kullandı.

“Kırılan vazo gibi olur bu işler”
Zeytinliklerin taşınmasını savunanlara “Kırılan vazo gibi olur bu işler” diyen Özdağ, “Vatandaşı da zeytinleri de başka yerlere taşıyamazsınız. Bu kandırmacalara artık kimse inanmıyor” dedi.

“Bu yasa teklifini geri çekin”
Konuşmasının sonunda iktidar sıralarına seslenen Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Tilkiyi kümese, kuzuyu kurda teslim etmeyin. Bu yasa teklifini geri çekin” çağrısı yaptı.