“Din Görevlilerinin Sessiz Feryadı Sakarya’da Dile Geldi”

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, Sakarya’da gerçekleştirilen personel toplantılarında din görevlilerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti:
“Bu sadece bir çağrı değil, bir feryattır!” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Şanlı’ya ziyaretlerinde Türk Diyanet Vakıf-Sen Sakarya Şube Başkanı Ferhat Duman ile Şube Başkan Yardımcıları Recep Göktürk ve Emrullah Akkaya da eşlik etti. Heyet, Sakarya’nın çeşitli ilçelerinde ilçe müftülüklerini ziyaret ederek personel toplantılarına katıldı.
“Görünmeyen Yükler, Duyulmayan Sesler…”
Hilmi Şanlı konuşmalarında din görevlilerinin sadece camilerde değil, toplumun her kesiminde ciddi görevler üstlendiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Cenazede ilk o var, düğünde o var, afette o var, toplumsal krizlerde yine o var. Ama sorunlarımız ne duyuluyor, ne çözülüyor.”
“Sendikal Mücadele Susarak Olmaz”
Sendikal mücadelenin temelinin hakkı aramak ve adaleti sağlamak olduğunu vurgulayan Şanlı, “Biz, görevimizi hakkıyla yerine getirmeye devam ederken, yetkililerden de haklarımızın teslimini istiyoruz” dedi.
Şanlı’dan Çağrı:
“Din görevlileri sadece vaaz veren değil, toplumun manevi direğidir. Sosyal haklardan ücret dengesine, kadro adaletinden tayin ve görevde yükselmelere kadar çözüm bekleyen çok sayıda meselemiz var. Yetkilileri bu sessiz feryadı duymaya davet ediyoruz.”
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, din görevlilerinin sahadaki sorunlarına dikkat çekti: “Bu sadece bir çağrı değil, bir feryattır.”
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, Sakarya Şube Başkanı Ferhat Duman, Şube Başkan Yardımcıları Recep Göktürk ve Emrullah Akkaya ile birlikte Sakarya’nın ilçelerinde İlçe Müftülüklerini ziyaret ederek aylık yapılan personel toplantılarına katıldılar.
Toplantılarda yaptığı konuşmasında, sendikal misyonun temelini hatırlatan Hilmi Şanlı, din görevlilerinin görünmeyen yüklerini ve karşılaştıkları temel sorunları da gündeme taşıdı.
TÜRK DİYANET VAKIF-SEN: SAHADA VAR, MASADA VAR, HER ZAMAN YANINIZDA
Konuşmasına Türk Diyanet Vakıf-Sen’in misyonunu hatırlatarak başlayan Şanlı şu ifadeleri kullandı:
“Biz, sessiz çoğunluğun sesi olmak için yola çıktık. Biz, kürsüde konuşan imamın, Kur’an kursunda ter döken öğreticinin, camiye koşan müezzinin hakkını savunmak için buradayız. Sadece bir sendika değil, bir gönül hareketiyiz. Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak sahada da varız, toplu sözleşme masasının tam ortasında da.”
İZİN HAKKI LÜTUF DEĞİL, ANAYASAL BİR HAKTIR
Din görevlilerinin yıllardır karşılaştığı en büyük mağduriyetlerden birinin izin kullanamamak olduğunu belirten Şanlı, bu durumun hem hukuka hem de vicdana aykırı olduğunu ifade etti:
“Cuma hutbesinde, bayramda görevdeyiz. Yazın tatil, hafta sonu yok. Ama her seferinde ‘görev kutsaldır’ denilerek izin hakkımız elimizden alınıyor. Oysa din görevlisi de bir babadır, bir eştir, bir insandır.”
YAZ KUR’AN KURSLARI: GÖNÜLLÜLÜĞÜN ARKASINDA YORGUNLUK VAR
Yaz Kur’an kurslarında verilen büyük emeğin, ne yazık ki hak ettiği değeri görmediğini dile getiren Şanlı, şu konulara dikkat çekti:
• Yaz Kur’an kursu süresi 6 haftaya indirilmeli; öğrenci açısından verim, personel açısından sürdürülebilirlik için bu düzenleme kaçınılmazdır.
• Ek ders ücretleri emeği yansıtacak düzeye getirilmeli,
• Eşlerin aynı dönemde izin kullanamaması gibi ailevi mağduriyetler giderilmeli.
“Her yaz Camilerde binlerce çocuğa sadece Kur’an değil, sevgi ve merhamet de öğretiyoruz. Ama karşılığında ne tatil hakkımız tanınıyor ne de emeğimiz maddi olarak değer buluyor.”
BU BİR ÇAĞRI DEĞİL, BİR FERYATTIR
Konuşmasının sonunda Hilmi Şanlı, din görevlilerine ve tüm kamuoyuna şu sözlerle seslendi:
“Alın terinin kutsallığına inanıyoruz. Ancak bu kutsal görev, hakkı gasp edilmiş bir suskunluğa dönüşmemeli. Her camide yankılanan ezanın ardında bir emek var. O emeğe saygı, sadece sözle değil, düzenlemeyle gösterilir. Bu konuşma bir çağrı değil; bir feryattır. Ailemize vakit ayırmak, yazın biraz dinlenmek, bayramda sevdiklerimizle olmak istiyoruz. Bu talep sadece bizim değil, her vicdan sahibinin talebidir.”