Özge Demir: “Bir Kadın Cinayeti Davasını Takip Ederken Neredeyse Ben Tutuklanıyordum”

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gazeteci Özge Demir’in Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde takip ettiği Pınar Bulunmaz kadın cinayeti davası sırasında yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti.
Gazeteci Özge Demirle birlikte basın toplantısı yapan Bayhan, Meclis kürsüsünde yurttaşların doğrudan söz almasının iç tüzük ve Meclis işleyişi gereği yasaklandığını ve Meclise girememe cezasıyla sonuçlandığını hatırlatarak, şöyle söyledi:
“Ama biz bir formül bulduk, biliyorsunuz bu kürsüden vekiller konuşuyor. Vekillerin dışında misafirlerimiz, asıl birçok kez sorunun sahipleri, meselelerin sahipleri, dertlerini anlatmak için buraya gelen yurttaşlarımız konuştuğunda onlar, iç tüzük ve Meclis işleyişi gereği, ceza alıyorlar. Meclise girmeme cezası alıyorlar. Onun için böyle bir cezaya maruz kalmamak üzere bir formül bulduk ve bugün birlikte basın toplantısı yapacağımız gazeteci Özge Demir arkadaşımızla birlikte ben onun basın açıklamasını onun dilinden ben okuyacağım.”
“Ben Özge Demir”
Güncel Haber Medya Yayın Yönetmeni Özge Demir’in açıklamasında, 11 Nisan 2024’te Şanlıurfa’nın Siverek ilçesindeki 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Pınar Bulunmaz cinayeti davasını takip etmek için adliyede bulunduğu ifade edildi. Duruşma sırasında kısa süreliğine dışarı çıkan Demir, “Kapıyı usulca kapattıktan sonra, WhatsApp üzerinden kapının fotoğrafını çekip eşime, ‘İçeride telefon kullanımı yasak, bu yüzden haber veremiyorum,’ diye mesaj gönderdim” dedi. Ancak dönüşte, telefonunun açık kalması üzerine bir çevik kuvvet polisinin müdahalesiyle karşılaştı.
Demir, polis memuru Berivan Hançer’in telefonunu elinden aldığını ve kendisine fiziksel müdahalede bulunduğunu belirtti: “Hâlbuki telefonumu istese, hemen verirdim. Ne duruşma salonunda ses kaydı aldım ne de görüntü çektim.” Buna rağmen telefonuna ve SIM kartına el konulduğunu vurgulayan Demir, el koyma tutanağında sonradan eklenen ifadelerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
“Gece saat 24.00’e kadar karakolda tutulmam mağduriyetimi artırdı”
Demir açıklamasında, resmi bir gözaltı kararı olmaksızın gece saat 24:00’e kadar karakolda tutulduğunu, bunun da yaşadığı mağduriyeti artırdığını ifade etti. Sanık Rıdvan Bulunmaz’ın tutuksuz yargılandığı davada, kendisinin neredeyse tutuklanacak duruma getirildiğini belirten Demir, “Bu durum, adalet sistemine olan güveni zedeliyor” dedi. Kamuoyunu davayı takip etmeye ve adaletin sağlanması için ses olmaya davet etti.
“Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı konusunda bir ucube tabloyla karşı karşıyayız”
Basın açıklamasının devamında EMEP Milletvekili İskender Bayhan, yaşananları “hukuksuzluk” ve “adaletsizlik” olarak nitelendirdi. Bayhan, adliyede güvenliği sağlaması gereken bir polis memurunun, bir gazeteciye yönelik sert müdahalesinin çarpıcı bir tablo ortaya koyduğunu ifade etti.
Siverek 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutanaklarında yer alan ve gazeteciye ait olmayan ifadelerin dosyaya konulmasını “bir hukuk ihlali” olarak değerlendiren Bayhan, “Yargının adaleti sağlaması gereken bir kurum olduğu gerçeğinden hareketle, adaletini kim sağlayacak sorusunu gündeme getiren bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.
“Bu dava takip edilmesin diye baskı uygulanıyor”
Bayhan, Özge Demir’in açıklamasına atıfla, yaşananların davanın takibinin engellenmesine yönelik özel bir çabanın sonucu olduğunu vurguladı. Bayhan, “Bir kadın cinayeti davasını ısrarla takip etmek üzere orada olan bir gazetecinin, sırf bu davayı izlememesi için nasıl bir baskıyla, mobbingle yüz yüze olduğunun görülmesi açısından çarpıcı bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.
Bayhan, gazeteci Demir’in telefonuna el konulmasının hukuki bir temele dayanmadığını belirtti: “O telefonda herhangi bir kayıt bulunamadığı için hâlâ karakolda tutuluyor. Verilirse, telefonda bir delil olmadığı açığa çıkacak.” Bu uygulamanın, fiili bir cezalandırma olarak sürdürüldüğünü ifade etti.
“Adalet Bakanı hâlâ yanıt vermedi”
EMEP Milletvekili, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a konuyla ilgili 13 Mayıs’ta verdiği soru önergesine hâlâ yanıt alamadığını belirtti. “Siz de aslında bakarsanız bu ülkede kadın cinayetleri davalarının, kadın gazeteciler başta olmak üzere gazeteciler tarafından takip edilmesinden belli ki rahatsız oluyorsunuz” diyen Bayhan, Bakan Tunç’un sessizliğini eleştirdi.
“Özge Demir, bu haksızlığı mücadeleye dönüştürüyor”
Basın toplantısının sonunda Bayhan, gazeteci Özge Demir’in yaşadığı süreci bir mücadeleye dönüştürdüğünü vurguladı. “O davanın sahiplenilmesi, kadın örgütleri tarafından, Türkiye kamuoyu tarafından bilinmesi için mücadele ediyor. Bu da Türkiye’de gazetecilerin gerçeklerin peşinde koşmasının ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor” dedi.
Bayhan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Pınar Bulunmaz davasında adalet gerçekleşene kadar, Özge Demir arkadaşımızın uğradığı haksızlığın da karşısında adalet yerini bulana kadar birlikte olmaya devam edeceğiz.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ