VEKİL DİN GÖREVLİLERİNİN HAKLI SESİNE KULAK VERİN!

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi ŞANLI’dan Sert Açıklama
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi ŞANLI, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde vekil statüsünde görev yapan imam-hatip, müezzin-kayyım ve diğer din görevlilerinin yaşadığı kronik ücret adaletsizliğine karşı dikkat çeken bir basın açıklamasında bulundu.
Şanlı, aylarca görev yapan, camilerde asli hizmetleri yerine getiren vekil din görevlilerinin asgari ücretin bile altında maaşlarla çalıştırılmasını “adaletsizlik ve vicdansızlık” olarak niteleyerek, hükümete ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na çağrıda bulundu.
“Camilerde ezanla ses oluyorlar ama kendi seslerini mahkeme kapılarında arıyorlar” diyen Şanlı, vekil din görevlilerinin:
– Yasal şartları karşılamalarına rağmen,
– Kadrolularla aynı işi yapmalarına rağmen,
– Aynı disiplin hükümlerine tabi olmalarına rağmen
asgari yaşam standartlarının dahi altında çalıştırılmalarının kabul edilemez olduğunu belirtti.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesi uyarınca yapılan açıktan vekil atamalarının, tam zamanlı, asli hizmet veren ve kamu hizmetini eksiksiz sürdüren din görevlilerinin adeta “görmezden gelinmesine” yol açtığını söyleyen Şanlı, şöyle konuştu:
“Bu insanlar görev aşkıyla camilerde halkımıza hizmet ediyor ama geçim derdi içinde eziliyor. Kadro ve ücret adaleti acilen sağlanmalı, eşit işe eşit ücret ilkesi uygulanmalıdır.”
Türk Diyanet Vakıf-Sen’in Talepleri:
– Vekil din görevlilerine kadro hakkı tanınması
– Ücretlerinin asgari ücretin altına düşmemesi
– Kadrolularla aynı haklara sahip olmaları
– İş güvenceleri ve sosyal haklarının yasal güvenceye alınması
Genel Başkan Yardımcısı Hilmi ŞANLI son olarak şu net ifadeleri kullandı:
“Diyanet camiasındaki bu kangren haline gelmiş adaletsizlik sona erdirilmeli. Vekil değil, asli görevli gibi çalıştırılan din görevlilerinin sesi artık duyulmalıdır. Aksi takdirde bu sessizlik, büyük bir vicdan yükü olarak Diyanet’in ve hükümetin omzunda kalacaktır.”
VEKİL DİN GÖREVLİLERİNİN HAKLI TALEBİ ARTIK GÖRMEZDEN GELİNEMEZ!
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde vekil statüsünde görev yapan imam-hatip, müezzin-kayyım ve diğer din görevlilerinin uzun süredir yaşadığı ücret adaletsizliğine dikkat çekiyor, bu sorunun ivedilikle çözülmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
“Vekil din görevlileri, camilere ses olsun diye ezan okurken, kendi seslerini duyurabilmek için mahkeme kapılarında çare arıyor. Aylarca görev yapıp, asgari ücretin bile altında maaş alan bu insanlar, sadece hak ettikleri kadarını istiyorlar. Geçim derdiyle değil, görev aşkıyla çalışan bu insanlar artık görülmeli, duyulmalı. Hükümetin ve Diyanet’in bu sessiz çığlığa kulak vermesi zamanı çoktan geldi.”
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesi uyarınca yapılan açıktan vekil atamaları kapsamında görevlendirilen din görevlileri;
• Yasal şartları karşılayan,
• Tam zamanlı çalışan,
• Kadrolu memurlarla birebir aynı görevleri ifa eden,
• Disiplin ve hizmet hükümlerine tabi personeldir.
Ancak bu personele ödenen maaşlar yaklaşık 17.323 TL olup, 2025 yılı asgari ücreti olan 22.104.67 TL’nin ciddi şekilde altındadır. Bu durum, hem insani hem de hukuki açıdan kabul edilemez bir eşitsizliktir. 657 Sayılı Kanun’un 146. maddesi açık hüküm içermektedir:
“Bu Kanun gereğince ödenecek aylık, taban aylığı, kıdem aylığı zam ve tazminatlar ile diğer ödemeler toplamının brüt tutarı, bulunulan yerde İş Kanunu gereğince işçiler için tespit olunan asgari ücretin aylık tutarından az olamaz. Az olması hâlinde, aradaki fark memurun diğer özlük hakları ile ilgilendirilmeksizin tazminat olarak ödenir.”
Bu hükme rağmen, vekil din görevlilerine asgari ücretin altında maaş ödenmekte ve aradaki fark tazminat olarak verilmemektedir. Bu açıkça kanuna aykırıdır.
Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak taleplerimiz şunlardır:
1. Vekil din görevlilerine yapılan maaş ödemeleri asgari ücretin altına düşmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.
2. Asgari ücret ile mevcut maaş arasındaki fark, 657 sayılı Kanun’un 146. maddesine uygun olarak tazminat şeklinde ödenmelidir.
3. Uzun süredir görev yapan vekil din görevlilerine yönelik kadro çalışmaları başlatılmalı ve sonuçlandırılmalıdır.
4. Vekil statüsündeki personelin sosyal ve özlük hakları yasal güvence altına alınmalıdır.
SONUÇ:
Vekil din görevlilerinin yaşadığı bu mağduriyet bir ücret meselesi olmanın ötesinde, hukukun üstünlüğü, insan onuru ve kamu vicdanı açısından ciddi bir sorundur. Devletin, kendi personeline asgari ücretin altında maaş ödemesi kabul edilemez.
Türk Diyanet Vakıf-Sen, bu haksızlığın giderilmesi için mücadeleye devam edecek, vekil din görevlilerinin sesi olmaya kararlılıkla devam edecektir.